28 Ağustos 2016 Pazar

Bizdeki de Şans!

beach clipart ile ilgili görsel sonucu

Tatili kim sevmez ki?Her sene de şu 3 aylık dönem çok çabuk geçer.Ama 9 ay hiç bitmez.Sürekli pazartesidir gün.Ama hiç cuma olmaz.Cumartesi oldu mu da hemencecik geçer,gider...

Tatili tatil gibi yapana tabii her zaman güzel gelir.İster 3 ay ister 2 gün...Tam yapacaksın tatilini.
Benim tatillerimin hepsinde mutlaka bir olay çıkar.Ya bir kavga ya bir kaza ya bir hırsızlık olayı...
Tatile çıkmaya korkar olduk arkadaş ya...

Küçükken hep halamın yazlığına giderdik,Bozcaada'ya.Neredeyse 5 sene boyunca hep oraya gittik.Çok güzel geçerdi ama her tatilde bir olay olurdu.Ya halamı karpuz tarlasında akrep sokardı,ya birinin başına güneş geçer kendinden geçerdi ya da biri yürüyüşe çıkar gelmezdi ve tüm ahali onu aramaya çıkardı.Bir kez halam ve kuzeni kadın başlarına gece vakti yazlık yer olduğuna güvenerek yürüyüşe çıkmışlardı.Telefon şebekeleri o zaman çok iyi olmadığından Bozcaada'yı tanımıyordu ve çekmiyordu.1 saat sonra geleceklerini biliyorduk,öyle söylemişlerdi.Ama 2-3 saat oldu gelmediler.Herkes telaşlandı ve polisler aramaya başladılar.BUnlar almışlar başlarını gitmişler.peşlerinden de birinin kolu yok diğeri de topal iki adam bunları izlemiş korkmuşlariyolu karıştırmışlar.Polis onları buldu ve halamlar şikayetçi oldular adamlardan.Zaten pis tiplermiş yani...

Bir kez de kardeşimi tarlaya götürelim demiştik.O zamanlar da halamın oğlu küçüktü ve ona yemek yedirmeye çalışıyordu.Terliğinin üzerindeki akrebi farketmemiş ve birden çığlık atmaya başlamıştı.Nasıl canı yanmışsa...HEmen hastaneye gittik.Pansumanı yaptılar,ilaç verdiler filan...

Yok arkadaş ekşınsız hayat yok...

Bir gün Seyfi Baba'nın yerine denize gitmiştik.Benim mayomu almayı unutunca ben halamın bikinisini giymiştim.tabii o zamanlar ben 10 yaşında filanım.Denize bir girdim...Bir daha çıkamadım...Çünkü bikinimin üstü yoktu.Benden bağımsız çekmişşş gitmiş uzaklara...E arkadaş suda bir tek ben varım.Uzağa da gidemiyorum.Ama biliyorum ki pahalı bir bikini.Vallaha ölmek pahasına gittim,yüzdüm ve aldım bikiniyi.Çıkarken de giydim öyle çıktım.Ne o yüzdüm ben:)))

Yine aynı sene bu sefer Ayazma adlı bir plaja gittik ve kardeşimle kumda oyuyorduk.Annem de şezlongtan bizi izliyordu.Benim üzerimde en sevdiğim lacivert mayom vardı.Ama kızgın kumlarda o kadar çok oturmuşum ki mayo oturduğum yerlerden erimiş ve açılmış.Ben de otururken her zamankinden farklı hissediyordum zemini zaten ama çok sıcak heralde ondan diyordum.Ben tam kardeşime denizden su getirmek için ayağa kalktım annem arkamdan ;
"Zeynneeepppp,otuurrr..."
"Hee?Ne???"
"Popon..."
"Nee?Popom mu?"
"Abya popn açık:)))"
"Laannnn..."
hemen olduğum yere çöktüm.Allah'ım ya...Bu nasıl bir şanstır.Yazık annem hemen havluyla geldi ve beni sardı,öyle yürüdüm.O gün utançtan hiç denize girmedim.Ve çoook uzun bir süre sonra Ayazma plajına tekrar gittik.aslında gitmeyecektik te annemlerin zoruyla gittim yine.

Bir zamanlar da Altınoluk'a çok giderdik.Altınoluk'ta yaşayan çok sevdiğimiz bir komşumuz vardı.Önceden altlı üstlü oturuyorduk fakat sonra onlar oraya taşındılar.Komşu diyorum ama komşudan öteydi.Anneme kardeştiler neredeyse.Bana da teyze ile amca.Sonra çok sevdiğimiz,muzip mi muzip,zeki mi zeki amcamız kardeşimin değimiyle Enkan Amcamız vefat etti.Allah rahmet eylesin,çok severdik,çok sevilirdi.

Biz onların yazlığına gittiğimizde hep denizdeydik.Zaten evleri direkt denizin önündeydi.Evin dışına çıkınca ayağınız kuma basıyordu.Öyle yakın.1 aya yakın filan orada kalıyorduk.Ben neredeyse simsiyah oluştum.Gece çekilen resimlerde eğer gülüyorsam sadece dişlerim gözüküyordu,o derece.

Bir gün orada tanıştığım arkadaşlarla deniz bisikletine binmeye karar verdik.Annemden izin almak istedim vermedi,ben de babama sordum,izin verdi.Bak nasıl kurnaz ya?Hangisi izin verirse...Aldım kardeşimi bindik bisiklete.Kardeşim yüzme bilmediği için onun hem kollukları hem de simidi vardı. 
Ben bisikleti sürüyordum o da benim dibimde duruyordu.Ama sorun şuydu biz 5 kişilik deniz bisikletine 2.bir araca para vermemek için 11 kişi binmiştik ve açığa gittikçe bisiklet sallanıyordu.En sonunda denize şöyle ir atlayıp tekrar bisiklete çıkmaya karar verdik.Ben atladım,çıktım ve bir baktım ki ana şaka yapmak için hemen geri dönüp gitmeye çalışıyorlar.ama bisikleti çevirmek için acele edince deniz bisikleti öyle bir sallanıyor ki üstündekiler düşecek gibi oluyor.Ben denizdeyim,kardeşim araçta.
"Sıkı tutun,eğer düşeceğinizi anlarsanız sen hemen suya atla.Ben seni tutacağım ablacım.Korkma."
"Geri gelin ya.Böyle şaka mı olur.Çok açıktayız.Nasıl yüzeceğim ben?"
"Sen kal Zeynepcim orda.hahahaha..."
"Bana bak kardeşim orda.Bari onu da atın bana doğru."
Boğulursak birlikte boğulalım misali.Neyse ki durdular ve ben yüzerek bisiklete çıktım.Ama nasıl yorgundum anlatamam.Zaten köpekbalığı korkum da var.Çok açıktayız yani.Biz biraz daha gezelim derken,hava bozmaya başladı ve aniden bir fırtına çıktı.Anlayamadık ne olduğunu.Annem tabii sahilde bizi bulamayınca delirmiş.Babama sormuş.O da " ne bileyim ya,bisiklete bindiler." diyince annem tabii paniklemiş ve sahili ayağa kaldırmış.Bizi bisikletin üstünde gördü ve hiç ıslık çalamayan kadın sesini bize duyurabilmek amacıyla bir ıslık çaldı ki eminim yunan adalarından bile duyulmuştur.Ben mi?Ben tabii yusuf yusuf.Acaba fırtınada ölmek anne azarından ve muhtemelen dayağından daha mı iyiydi ki diye düşünmüştüm.Annem çabuk gelin gibi bir şey söyleyerek gel işareti yapıyor.Yapıyor da dalgalarda ilerleyemiyoruz ki.Çok korkmuştuk.O demin dalga geçenlerin hiçbirinin cool hali yoktu o anda.herkes tir tir titriyordu.Bisikletin başında ben ve bir arkadaşım vardı.Nihayet sahile varmıştık.Annem beline dek suya girdi.Kardeşimi aldı ve ben de indim.
"Şimdi hemen eve geçiyorsunuz."
"Anne özür dilerim..."
"Kes sesini..."
"Babam izin verdi diye..."
"başlarım babana da danana da...Sorucam ben size..."
Neyse ki dayak yemedik ama dayaktan beter azar işittik.

Aynı yıl arkadaşlarla kumda voleybol oynarken bir anda hava kapandı.Güneş te var ama hava kapkara oldu.Ve inanılmaz bir gürültü.Sanki böyle trafo sesi gibi.Bazıları korkup kaçarken bazıları da nasıl sevinç çığlıkları attı.Neymiş biliyor musunuz?Helikopter böcekleri...Yılın belirli bir zamanında gelirler tüm sivrisinekleri yerler ve giderlermiş.Oranın halkı da sivrisineklerden bir müddet kurtulacakları için çok sevinirmiş.Ama milyonlarca vardı.Havayı karartıp bizim güneşimizi engelleyecek kadar,düşünün.

Bir tatilimizde de İzmir'in Gümüldür beldesine gitmiştik.Orada bir villa vardı kaldığımız.Orada annem,kardeşim ve ben kalmıyorduk.Babam yok gibiydi.O istanbul'da gününü gün ediyordu.Bize de işim var gelemem diye yalan söylüyordu.

Bir gün villanın önünde bulunan parkta kardeşimle oynuyorduk.Onu salıncağa bindirdim ve sıkı tutunmasını söyledim.
"Abla daha hızlı salla."
"Sıkı tutun ama bak.Düşersen sakın ayağa kalkma.Salıncak geri gelir kafana çarparsa valla ölürsün."
"Tamam.wuuuuu....yuppii..."
derken annem çıktı bahçeye,
"Zeynep hadi yemeğe gelin."
"Ne dedin anne?"
"Yemeğe gelin.."
"Tamam 5dk.ya geliyoruz."
Dedim salıncağa bir baktım ki boş:))))Kardeşim yok!Meğerse düşmüş,hızlı salladığım için de önümüzdeki palmiye ağacına çarpmış yere düşmüş kalkma dediğim için de sürünerek eve gitmeye çalışmış ama yönde hata yapınca yola doğru çıkmaya başladığında farkettim ve onu aldım.Yazık,üzerinde otlar ağaç parçaları vardı.Toz toprak olmuş heryeri...:)))İyi ki arabalar geçmedi yani:)))

O yaz bende öyle bir yanöıştım ki vücudumu alerji kaplamıştı.Heryerim ölesiye kaşınıyordu,kaşındıkça kabarıyordu.Annem de sonunda tüm vücuduma batikon sürmüştü,hani şu yakan kırmızı ilaç:(((Ve halamın eşinin kardeşi de orada tatil yapıyordu.Yakındı villalar ve ona gitmiştik.Adam beni görünce ağzı açık kalmıştı...
"zeyneeppp,noldu sana böyle...?"
"Yok yok batikon sürdük biz."
"hee,aman kızım ya,yengeç gibi yandın zannettim..."
Neyseki onun verdiği ilaçla geçmişti alerjim.Ama ne denize ne havuza girebilmiştim bir müddet.

Sonra villanın önündeki havuza bir kız sabah erken saatte yüzmek istemiş ve yanlışlıkla çocuk bölümünden atlamış,çakılmıştı.beyin kanamasından vefat etmişti.Havuzu da 1 hafta kapalı tuttular.Öteki havuzun sahipleri de sapıktı ve sürekli bana asılıyorlardı.Böyle söyleyice de garip oldu he...Beni tanımayanlar da diyordur.Lan bu kadın afet heralde diye.Yok lennn...Bildiğin sıradan Türk Hatunu...Kaşım gözüm sağlam olsa da ahım şahım güzelliğim yok.Sapık heryerde her zaman sapık.Güzelliğe bakmıyor.

Bir kez de Bozcaada'ya eski model bir arabayla gidiyorduk.Eceabat'tan feribot sırası beklerken biraz geç kalmıştık ve tam feribota bindecekken arabamız istopetmişti.Arabanın yarısı feribotta,yarısı karadaydı ve feribotun kalkmasına birkaç dakika vardı.Resmen inip arabadan feribota ittik.Bizdeki şans işte...

Bu tatilden dönüşte de tam "oh be kazasız belasız geldik " derken Bursa'ya 40 km kala arkamızdan bize çarpıp kaçtılar.Allah'tan çoluk çocuk hiçbir şeyimiz yoktu.Çocuklar biraz korkmuştu ama hepimiz sağlamdık.Arabada da bişi yoktu.Şükür ki herşey halloldu...

Ama bakar mısınız yani.İnsan tatili ne için yapar?Dinlenmek,kafa dinlemek için dimi?Bizde daha çok hayat iş-ev ,ev-iş olunca rutine girip ekşınlar azalıyor.tatile çıkmaya korkar olduk be...:)))

Neyse bakalım daha neler göreceğiz?allah çaresiz dert tasa vermesin.herşeyin üstesinden gelinir...
Yanarım yanarım,o sevdiğim mayomun eridiğine.Hala onun yasının tutarım...

RESİM ALINTIDIR.

3 yorum:

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

Çılgınsınnn mayo olayı :))))
bir yayınından bir haftalık yazı çıkar aksiyonsuz anın yokmuş anneciğin epey sabırlıymış:)

Bambam Kemal ile Annesi dedi ki...

Valla hem de nasil...Oglum da cok hareketli.olunca annemi daha iyi anladim;)

Bambam Kemal ile Annesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.