Bir gün öğlen arasında evden getirdiğimiz yiyecekleri yedikten sonra çay molasında bir mesaj;
"Hocam,X yere gelir misiniz?Soruşturma için gelmeniz gerekiyor."
Haydaaa ne soruşturması ya?Bu yer hem de kolej değil o sırada derslerine gittiğim bir dil kurumu.Sahiplerinden biri de bana kolejdeki işimi ayarlayan kişi.Hemen aradılar akabinde:
"Zeynep hocam,bugün gelir misiniz?"
"Neden?"
"Müfettişler geldi ve soruşturma yapıyorlar.Bir tek siz değil tüm öğretmenlerimiz için."
"Valla benim zamanım yok,hani ben derse gelirken bana telefon açıp ta hocam gelmenize gerek yok sizin yerinize başka biri girecek derse.Davalarınızdan dolayı çok aksattınız burayı demiştiniz ya."
"Evet?"
"İşte o öğretmen girsin soruşturmaya..."
Ben burda Kybele'nin bana genellikle Eyfel Kulesi diye attığı mesajı hatırladım:)))
"Ya olur mu hocam öyle şey..."
"Müfettişler arasın beni.Ben inanmıyorum size."
Arayacağını düşünmemiştim ama biraz geç aradılar.Aynı gün saat 23.40.
"Zeynep Hanım ben müfettiş .....(adını hatırlamıyorum.)Yarın saat 11.00de lütfen gelir misiniz.Bir kaç soru soracağız."
"Peki olur.Gelirim."
Noooldu len niye süt dökmüş kedi gibi hemen gelirim dedin.Kızdım kendime.Kim çağırsa gidiyordum ya...Gerçekten müfettiş miydi?Öyleyse bu saatte neden arasın ki?Adamın işi gücü mü yok?diye sordum kendime ama adam gerçekten müfettişmiş:))
Neyse ertesi gün işten izin alıp gittim.Zaten yakındı.İkisi de İzmir Yolu üzerindeydi.Bir gittim,hiç ders yok,müzik te açık değil,tövbe estağfurullah bir ölüm sessizliği...
"Nerde Müdür Bey?"
"İçerde Zeynep Hanım.Ama siz buraya geçeceksiniz."
"Merhaba Müfettiş Bey..."
"Merhaba.."
"Şimdi Zeynep Hanım,bu sizin derslere girip çıkma fişiniz.Kaç saat çalışıyordunuz haftada?"
"8."
"Peki sigortanız var mıydı?"
"Olması lazım.Yapacağız dediler."
"Yok ama bilmiyor muydunuz?"
"Hayır.Bilmiyordum.Çok güvenirim buradaki insanlara."
"Evet ama yapmamışlar işte."
"Anladım."
"Peki,ne olacak şimdi?Ceza alacak mıyım?"
"İşte bir gözden geçireceğiz.Bir cezası olacak elbet ama ne bilemem."
"Teşekkür ederim."
Çıktım odadan direkt müdürün odasına.
"Bakın" dedim "Eğer ki bunun altından kolejle ilgili bir şey çıkarsa,ağzımdan laf almak için çağırttıysanız buraya,ya da burası ile ilgili de bir şey olursa gerçekten artık zıvanadan çıkarım."
"Ya hayır,bir şey olacağı yok.Muhtemelen bana kalacak ihale Zeynep Hocam."
"He iyi,öyle olsa iyi olur.Sıkıldım bunaldım davalardan.Bırakın yakamı artık ya."
Dedim ve çıktım.Bir şey olacağını düşünmüyordum.Sonraki haftalarda kurumun sahibi beni arayıp duruyor.Gerçi severdim ben onu,abi gibiydi.Ama insan bir telefon açar der ki,"Ya kusura bakmayın arkadaşlar böyle bir teftiş geçiriyoruz,ceza da alabilirsiniz.Elimde olan bir şey değil.Telafisini yapmaya çalışırım..."Sadece düşüncesi yeterdi eminim ki hepimize.Kaldı ki ben devlette çalışan değilim ama 4-5 tane devlet öğretmeni vardı ve onlar 5 yıl kıdem ve atanma cezası aldılar.Telefonlarını ya işim ya da dersime denk geldiği için açamıyordum ve geri de aramak istemiyordum açıkçası.İsterse yeniden arar diyordum.Beni tekrar aradı ve hiçbir şey olmamış gibi konuştu.Muhtemele elime bir belge geçip geçmediğini öğrenecekti.Ama ben öyle bir belgeyi konuşmadan sonra alacağım için bir şey demedim.Konuşmayı bitirdik yaklaşık 5 dk sonra okulun müdürü beni çağırdı ve bana bir mektup olduğunu söyledi.Ahhh o mektubun çoooook uzaklardaki halamdan olmasını ne çok isterdim:)))Bir açtım ki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü beni ifade vermem için beni çağırıyor.Haydaaa...İşten yine izin aldım.Yine yine yine...Vallahi bu insanlar çok sabırlı ya..."Seninle mi uğraşıcaz kardeşim.Ne sorunlu bir öğretmensin sen ya..."diyebilirlerdi ama demediler,demezler de...Neyse gittim ve ifademi verdim.Kurtuldum zannettim.Ne çabuk kanıyorum değil mi ben?Hemen,tamam bitti,hopp...Ne bitmesi len...Daha yeni başlıyor.1 hafta sonra tekrar sahibi beni aradı ve bu sefer açtım telefonu;
"Efendim hocam?"
"Zeynepcimmm ya nasılsın?Valla bu sefer de açmasaydın küstün zannedecektim."
"Valla hep zamansız arıyorsunuz hocam ondan.Buyrun birşey mi isteyecektiniz?"
"Yoo nerelerdesin napıyorsun diyecektim."
"Hala Bursa'dayım ve hala çalışıyorum.Kafamı kaldıramıyorum.Bir sürü sıkıntım var filan..."
"Ee gel bi anlat belki yardımcı olabilirim.Paylaş benimle..."
"Teşekkür ederim hocam.Uğrayabileceğimi düşünmüyorum ama siz gelirseniz okula beklerim."
"Tamam Zeynepcim."
"Ben şu an araba kullanıyorum hocam sonra konuşuruz..."
Gerçekten araba kullanıyordum ve işe gidiyordum.İşe gider gitmez müdüre hanım benim tekrar çağırdı.(Müdüre hanım dediğime bakmayın,öyle resmi bir kişi değil o.Güzel,esprili,çok kafa bir kız.Gelin olmaya hazırlanıyor şu sıralar...);
"Mektubun var deme,Allah aşkına..."
Suratını büzüştürüp,gülümsüyor...
"Ya olamaz ya..."
"Sanırım cezanı söyleyen bir belge."
"Sayın Zeynep Demir...İlçemizce.....Eğitim kurumunda....izinsiz...sigortasız..çalıştığınız....Neeee?10 yıl kınama mı?Yuhhhh..."
"Ya kınamada bir şey yok."
"Ne oluyor bu?"
"Özlük dosyana ekleyeceğiz ama itiraz et istersen."
"Etsem geri alınır mı?"
"Aklın kalacağına emeğin kalsı yani."
"Doğru.Peki birşeye engel mi bu?"
"Hayır değil.Sadece bir daha izinsiz çalışma uyarısı bu."
Offf ya bu adam ne zaman arasa bir mektup alıyorum arkadaş.İstemiyorum mektup filan.Kalbim kaldırmıyor...Diyorum ki tamam yani kınama,ne olabilir ki?Bir şeye engel değil.Neyse bu da bitti,orayla ilişiğin de kesildi diye.evet orayla ilişiğim kesildi ama hala kolej benimle uğraşacaktı ve benim bundan 1hafta sonra haberim olacaktı.Bu sefer mektupla değil ama...
RESİM ALINTIDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder