"Oğlummm Allah aşkına ya delirtme beni,gellll buraya..."
"iyuu...yuvii...yu..yuu..yu..."
"Gel burraya,afedersiniz valla tutamıyoruz bu yaşta"
"Olsun bebek o."
"Vallaha eve götürürüm seni..."
"ganga yuuu...ganga yuu."
"Sensin ganga yuu len."
Belirli bir koşuşturma sonunda parktaki tüm yerler gezildikten sonra ağaç diplerindeki çamurlara girilir...
"gir oğlum gir,napayım.Ohhh gir..Bir de zıpla."
Annesinin sözünü dinler benim oğlum.Gir çamura dedim mi hemen girer ama çık dedim mi çıkmaz.
"Aaa abla bu çamura girdi ya?"
"Napayım çocuklar ya.Hayır desem kıyamet kopacak.Bi banyoya bakar."
Parktaki o herkesi ağzını burnunu yıkadığı çeşmeyi görmedi allahtan derkeennn...
"Yuuu,yiii,hhuu,yiii,iyiviyu..." diyerek çeşmeye koşarak şap şap çeşme sularıyla oynar ve çeşme giderine parmaklarını sokar.Siz düşünün halini...Halimi...
"Oğlum ya,nolur diğer çocuklar gibi salıncakta sallansan,ya da kaydıraktan kaysan."
"yuu,yuu,iyiiii,mammmaaaa mammma..."
"Yok mama filan pis oldun ,egh egh oldu ellerin bak."
yarım saat suyla uğraştıktan sonra örümcek ağı gibi olan salıncağı gözüne kestirip oraya doğru koştuğunu sansam da o salıncağın altındaki çamur birikintisine koşuyordu.
"Annem yaa....Offf..."
"iyiyu,ganga yuuu,ganggaaaaaaa yuuu,oyu,ivu..."
"İyi len oyna,donuna kadar çamur ol."
Çamurdan bıkıp yorulunca koştura koştura yaptığı işleri söylemek için parkta bulunan çardaklardaki ailelerin yanına gidip bir bir anlatır.Göbeğini attıra attıra "iyuu,viyuu,yuu,ooooo,yuuu,viii,yuu"
Arada bir baba eğer oğluyla ya da kızıyla ilgileniyorsa hemen gidip o babanın bacaklarına yapışıp "ayyyyy..."diyor.Tövbeler olsun millet bilse "Aanammm boşandı bu kadın bak çocuğu yazık baba arıyor kendisine.Kadın da ne fesat çocuğunu kullanıyor.Vay anam korkulur bu kadınlardan..." der.
"Oğlum gel annecim.Bak burda ne var.Su ister misin?Kraker?Bak mama...Aaaa nerdeymiş Bambamım benim?"
"Olsun bırakın ya çocuk o.Ne kadar merhametli."
(He evet.Annesinde bir kıpırdanma görmeyince kendisine baba bakıyor da sizi pek sevdi.Size baba diyebilir mi?) diye düşünsem de,
"evet öyle.Tam yaşları.Sizinki kaç yaşında?Maaşallah..."gibi çocuk sohbetleri gerçekleşir her seferinde.Yani ben evden çıkmadan önce istesem,çocuğumu tembihlesem böyle olmaz,çocuk içgüdüsel bana eş arıyor ya.Hep annesini düşündüğü için:))))Ama bir keresinde boşanmış bir babaya denk geldi,ne Bambam onu bırakıyor ne de o beni:)))"Sizin ki kaç yaşında..."muhabbeti " Siz kaç yaşındasınız?" a dönünce dedim ki "Len Bambam ben evde sana gösteririm...."Ne kadar kızsam da,konuşsam da o daha bebek.Anlamıyor.Daha masum.İnsanları sevince onların da onu ve annesini seveceğini düşünüyor,zarar verebileceklerini düşünemiyor.Ne desem boş,o bana hala eş kendisine de baba bakmaya devam ediyor:)))Her ne kadar benim eşim olmasa da onun biyolojik te olsa bir babası var.Keşke Bambam'a iyi bir baba olsa da ona aratmasa...Bu sefer ben uğraşıyorum arkadaş...:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder