2 Ağustos 2016 Salı

Peri Masalı Anlatmayın Artık...

Evlilik kolay mı?Kız isteme,kına,nişan ve düğün...Nasıl güzel heyecanlar değil mi?O zaman yaşanan kavgalar bile tatlı.Aile kurmak adına yapılan kavgalar...Ya sonrası?O kadar mı yoksa?Heyecan en son o düğün halayında kaldı ve müziğin bitmesiyle o da mı bitti?Sonra hep sorumluluklar mı yüklendi?İş,evin geçimi,kira,kredi kartı borçları,çocuk ta olunca bu sefer beyinler iki kişi için çalışırken birkaç parça daha mı bölündü de birbirimizi unutur olduk?Saygımızı yitirdik?Hani sevgi herşeyi kurtarırdı?Hani iki insan birbirini sever ve sonunda evlilik olurdu ve sonsuza dek mutlu olunurdu?Sevginin olmadığı yerde saygı da olmuyor.Heralde en çok canımızı acıtan da bu.Bir zamanlar deli gibi sevdiğin kişi artık sana batıyor.Oturmasıyla,kalkmasıyla,yemesiyle,içmesiyle bir zaman sonra evdeki nefesinin fazlalığını hissediyorsun.Ne yazık diyorsun...Önceden onun bir gülümsemesi için herşey vereceğin kişi için şimdi eşyalarını toplayıp gitmesi için gözünün içine bakıyorsun...Geçenlerde sosyal medyada bir söz okumuştum."Bir kadın bir erkeği bırakıyorsa bu onu sevmemesiyle alakalı değildir.Bu tamamen umursanmamaktan bıkmışlık ve önemsenmemenin verdiği acıdandır."Erkek için de geçerli.Ne kadar doğru.Ayrılırken neden üzülür,ağlarız?Çünkü o zamanlar da aslında seviyor oluruz.Ama artık çekilmez hal alır ilişki.Sevgi bir zamanlar ağır basarken,artık kuyruğun en sonunda kalmış bir çocuk kadar görünmez olur.Sevgiler öyle "Tamam ben ayrılıyorum...Seni terkediyorum...Senden boşanıyorum..."dediğin zaman uçup gitmez,hemen buharlaşmaz.Umursanmamakta dolayı bıkmışlık zamanla yerini aldığı için sevgi de zamanla kaybolur.Ama insan en çok emeğine acır heralde.Aylarca ya da senelerce onunla birlikteyken bir anda yanında yok.Destekçin değil ve hatta belki de uzun zamandır köstek...Benim evliliğim acıydı.Kendi aptallığımdan,saflığımdan kaynaklanan ve boşanmak için,birbirimizi bırakmak için çok haklı nedenlerimiz vardı.Artık sevgi çok önceden bitmişti ve saygının "s"si bile yoktu.Üzülmek yerine,oğlumla mutlu olabilmeyi seçtim.Her evlilik böyle mi peki?Hayır çok mutlu olan örnekler de var ama artık o kadar az ki...Evli çiftleri böyle el üstünde taşımak lazım.Çok zor bir işi hala sürdürebiliyorlar çünkü...Dört duvar arasında neler oluyor bilinmez ama incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden boşanmalar da çok.Bugün çok üzgünüm...Kendime üzüldüğüm kadar çok...Oğluma üzüldüğüm kadar çok...Birçok arkadaşım boşanıyor...Biri bugün arayıp boşandığını söyledi fakat onun için pek üzülmedim.Kurtulduğunu düşünüyorum ama bir başkası var ki OLMAZ,OLAMAZ dedim.Yazacak kelime bulamıyorum.Hislerimi anlatmaya cümle bulamıyorum.Üzgünüm...Bu ülkede artık çocuk yapmak yasaklanmalı.Olan çocuklara oluyor...Ne diyeyim,bitmemesi gerektiğini düşündüğüm ilişkiler sırayla ve kısa sürelerle bitince artık hiçbir şeye inancım kalmıyor.Bugün bir arkadaşım bana "Normal değilsin,psikolojin bozulmuş..."dedi nasıl normal olabilirim ki,nasıl normal kalayım?Normal olmak nasıldı ki?Normal olan var mı?Bu dünya bu hayat insanları o kadar yıprattı ki sonunda birbirimizi yer olduk.Patır patır etrafımdaki herkes ayrılıyor.Artık kötü enerji yaydığımı düşünmeye başlamadım değil.Ama şunu da biliyorum ki kız çocuklarına bir gün beyaz atlı prensin gelip onu operek uyandıracağı,erkek çocuklarına da ülkenin en güzel ve iyi kalpli kızıyla evleneceğini ve sonsuza dek mutlu yaşayacakları yalanını artık söylemeyin...Gözünüzü soft ama gerçekçi masallar anlatın...
RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: