7 Ağustos 2016 Pazar

Baba Mı,İskele Babası Mı?

Baba kelimesi...Benim için sadece kelime maalesef.Anlamını bilmem.Ne yapar kendisi aile içindeki görevini sadece okullarda bize verilen teorik bilgide bilirim.Yani baba evin direğidir,sabah işe gider,akşam gelir,evin alışverişini yapar,haftasonu kahvaltıda birlik sağlar,disiplin kurar,çocuklarla oynar,anneyi sever...Maalesef biz deki böyle değildi.Gerçekten evin ortasına dikilmiş bir direk gibiydi.

Ben daha çok küçükken annemler ayrılmışlar,ben 2 yaşındayken:(Ve biz anneanneme taşınmışız.5 sene benim babam anneannemdi.Bana gerçekten baba gibi davrandı.Hep sevdi hep kolladı.annemle bazen benim için tartıştı."Çocuğa bağırma...Versene çikolata yesin çocuk..."gibi.gerçekten tam baba.beni hiç bir zaman azarlamadı,kızmadı.O sırada babam beni hafta sonları alırdı.Hatırladığım yaşlarda ben hep cuma gününden heyecanlanırım ve cumartesiyi zar zor geçiririm.Habire babama telefon eder beni alıp nereye götüreceğini sorardım.Babam da beni bir heveslendirirdi ki sormayın...Pazar günü gelirdi,ben iki dirhem bir çekirdek giyinir kapıda beklerdim.Hiçbir zaman tam zamanında gelmedi.Hep en az yarım saat bekledim.Keşke beklemelerime değdi diyebilseydim...Beni alıp parka götürdüğü çok azdır.Parka götürdüyse de hep sevgilileri ile birlikte götürdü.Bak bu Derya Ablan,bu Deniz ablan...Adam derya deniz açılmış lennn,sen de salıncak peşindesin:)) Ya da beni halama bırakırdı.Halama bırakınca çok sevinirdim çünkü halam beni eğlendirirdi.Ama bazen de beni tanımadığım arkadaşlarına bırakırdı.allahtan herşeyi hatırlıyorum da bana bir şey yapmadıklarını biliyorum.Ya da eve giderdik.Bana " Zeynep sen televizyon izle ben uyuyorum" der tüm gün malak gibi uyurdu.Eve gelince tabii eğlenmemiş bir şekilde,hayal kırıklığı ile anneme gelirdim.Ama annemlerin söylediğine göre beni çok doldururlardı."Anneannenin evi böcekli,gel sen bizde yaşa...Anneannen sana iyi bakamıyor gel bak biz sana iyi bakacağız..."gibi.o zamana dek o evle tek bir sorunu olmayan ben babamdan gelince "ayyy ben oraya oturmam,orası böcekli...anne sen bana iyi bakamıyorsun..."demeye başlarmışım ve beni düzeltene dek 3-5 gün geçer ve tekrar babama gidermişim.Arkadaş ısrarla da alırmış yani.Ama çoğu kez yine güzelce hazırlanmış şekilde beklediğimi ve telefon ettiğimde babamın uykulu bir sesle telefonu açıp o gün gelemeyeceğini söylediği günleri de hatırlıyorum.Annem ve anneannem ve küçük teyzem de (evlenmemişti o sırada) benimle çok uğraştılar sağolsunlar.Annem sabahtan akşama dek çalışır eve geç gelirdi,anneannem ve teyzem bana bakardı.Ben bu rutini bir yerden hatırlıyorum ama nerden?:))))Beni üzmemek,kırmamak ama doğru yetiştirebilmek için tüm aile seferber oldu.Haklarını ödeyemem...

Babam mı ne yaptı?Babam beni almadı.Babam bei babaannemin evine gidince gizlice kendi aldığı eşyaları benim aldığımı söyledi,ailede Zeynep hırsız lafı çıktı.Ama sonradan o eşyaların hepsi babamdan çıktı.Babam beni sevmiş gibi yaptı sadece,ilgilenmiş gibi.belki de evli ve çocuk sahibi erkek kadınların ilgisini çekerdi diye...Kadınlar belki de boşanmış ama çocuğuyla ilgilenen babaları daha çekici mi buluyorlardı ne?Amann kadınlara akıl fikir ermez valla...

Ama bir süre sonra barıştılar.Neden?Benim için.Ben her doğum günümde "dilek tut Zeynep" dediklerinde "Annemle babamın barışmasını diliyorum" diyince herkes erir,ortalık gözyaşına boğulurdu ve anneme baskılar başlamıştı anlaşılan."yapma bak,şu çocuğa acı."Bir anneyi nereden vuracaklarını iyi biliyorlardı ve o kabus yıllar yeniden başlamıştı annem için.Bir insan hiç değişir mi?Hayır tabii ki...Barıştılar ve biz taşındık.Ben barıştıktan sonra annemle babamın hiç güzel bir gününü hatırlamıyorum.En güzel günleri evde ayrı yerlerde sessiz bir şekilde herkes kendi halinde takılan halleriydi.Geriye kalan zamanlarda hep tartışır,kavga ederlerdi.Annem her ne kadar benim yanımda tartışmak istemese de babam benden bile güç aldığı için benim yanımda annemi azarlardı.Tabii ki içime dert olurdu.Hep annemi gece ya Kuran okurken ya da ağlarken bulurdum.Gece babam uyuyunca ben de kalkar annemle sohbet muhabbet ederdik.Bazen ağlar bazen gülerdik.Bazen korkularımı söylerdim anneme.babamdan korktuğumu,ona birşey yapacağını söylerdim.Annem de babamın öylesine bağırdığını aslında bir şey yapamayacağını söylerdi.Günler böyle geçerdi.Benim için ayrı annem için ayrı bir işkenceydi ama kardeşimin olacağı varmış...

Ben kardeş kardeş diye tutturunca etraftan yine baskı başladı anneme.ve annem de benim için kardeşimi dünyaya getirdi.Böyle olacağını bilseydim "Yok anne,al bunu geri gönder..."derdim.Yok yok şaka şaka.Kardeş candır,can.

Annem 17 yıl dayandıktan sonra bu adama kavgalarının şiddetleri arttı.Artık son 2 senedir evde iletişim aracı olarak beni kullanıyorlardı ve anneme boşanmaları için yalvarır hale geldim.Babam bunu da söz konusu yaptı ve boşanmalarınnın nedeni olarak beni gösterdi herkese."Bu bizi ayırıyor,bu var ya bu....Az değil bu..." diyerek.Ne utanırdım ya.Koskoca insanları ayıracak bir güçte miydim ki?Yani ufacık boyumla bunu da mı yapmıştım?

Ama ufacık boyumla babama çok güzel bir şey yapacağım gün gelmişti.Hiç unutmuyorum.Aklıma o sahneler kazındı resmen.Her saniyesini hatırlıyorum.Babam eve gelirken hiç ekmek dahi getirmezdi ve annem de babamla birlikte olalım diye yemeği tek başına yer bizi babamla sofraya oturturdu.Ama babam bir gün yine yemeği beğenmedi.Salonda oturuyordu tekli koltukta.Bacak bacak üstüne atmış gayet ukala bir sesle,
"Yine tuz koymamışsın yemeğe..."
"Eee yani,tuz vardı koysaydın..."
"Annem de ablam da daha güzel yemekler yapıyor senden be..."
"E o zaman git oraya..." dedi annem ve kalktı...
Ama babam kendine yediremedi bunu ve annemi kolundan tutup vitrine yapıştırdı ve başladı boğazını sıkmaya.Annem hareket edemiyor,ayağının altında halamın kardeşime aldığı kocaman sarı bir araba vardı.O zamanlar akülü değildi o arabalar.İçine oturup ayaklarıyla gidebilirdi ancak.Annemin ayağı arabanın içine sıkıştı ve hareket alanı kalmadı.Ben gördüklerim karşısında şaşkındım.acaba doğru mu görüyordum?Acaba gerçekten babam annemi öldürmeye mi çalışıyordu?Annemin arada çıkabilen sesini duydum...
"Yapma,çocukların gözü önünde yapma bari..."
Babamın gözünde şeytanı gördüm resmen,ve kardeşim odaya gelip anne anne diye bağırmaya başladı.Ben öylece dururken annemin size yemin ederim ki morla siyah arası yüzünü gördüm.Annemin yüzünün rengi değiştikçe babamın yüzünde bir sevinç ifadesi vardı.Ben o sıralar 12 yaşında kardeşim de 3 yaşındaydı.Ve avazım çıktığı kadar bağırarak gidip babamın yüzüne bir yumruk çaktım.Birden durdu,annemi bıraktı.Annem hemen bana sarıldı ama ben tirtir titreyip hala bağırıyordum.O bağırmama tüm komşular kapıya gelip,kapıyı yumrukluyordu.Babam da bana sakinleşmem için telkin etmeye çalışıyordu ama ben onu ellerim ve ayaklarımla  itip "giiiit,giiit..." diyordum.annem bir kolunda ben bir kolunda kardeşim sarılıp tamam bakın ben iyiyim,bir şey olmadı diyordu.Kapıyı açmak gerekiyordu ama babam kapıya giden yolun üzerindeydi.Ben korkudan gidemiyordum ve anemin gitmesine de izin vermiyordum."anne gitmeee,öldürecek seni.Gitme..."
"ya kızım neden öldüreyim anneni."
"Sen uzaklaş ta açayım kapıyı.Çocuklar çok korktu..."
"Hey Allahım ya.Ne var korkacak ya..."
Annem kapıyı açtı ve komşular içeri doluştu.Olayı ben hemen anlattım.Annem ağlıyor,abam ne yapacağını şaşırmıştı.Herkes ona cephe alacaktı tabii,o da kendini savunmaya çalışıyordu.Anneme,
"Anne gidelim nolur gidelim..."
"Tamam kızım anneannene gidiyoruz,birkaç eşyanı al."
İşte işin en komik anı...Babamı evden gönderdiler ve biz toplanmaya başladık...
Ben ne düşündüysem,artık evden gideceğimizi ve bir daha dönemyeceğimizi bu yüzden tüm eşyalarımı almam gerektiğini mi düşündüm ne ama annemin o zamana dek birktirdiği tüm market poeşetlerine tüm gardrobumdaki kıyafetlerimi koymuştum.Annem gürünce ağlarken bir anda kadın şok oldu gülmeye başladı.
"Kızım bu ne?ben bir iki eşya demiştim."
"Ya anne ya dönemezsek?"
"Alırız kızım.Ne olacak?"
Tam tamına 70 market poşeti toplamıştım.Her poşet 3-4 şey alıyor.yazlık-kışlık ne varsa toplamışım.Ama tabii ki onlar evde kaldı ve anneanneme gitmemize gerek kalmadı.Babam gelmedi eve.Ama hep korktum ya kapıyı zorlarsa,ya gece gelirse diye...

Korktum hep...abam benim için hiç iyi bir figür değil.Allah uzun ömür versin,ölmesin.Daha bir sürü çocuğu var çünkü.Umarım onlara iyi bir baba olmuştur ama zannetmiyorum.Bundan sonraki senelerde görecektim bunu...Ve babamdan henüz kurtulamamıştım...

Tarih tekerrür mü ediyor dersiniz yoksa anasın kaderi kızına mı geçmiş dersiniz bilemem ama aynısını ben yaşıyorum ve oğlum da benimle aynı kaderi paylaşıyor.Keşke onun babası onunla ilgilense,ama bu sadece bir temnenni ve bundan öteye geçmeyeceğini de biliyorum...Tüm uğraşlarıma rağmen onun da bir babası olmayacak...
RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: