22 Ağustos 2016 Pazartesi

Aç Kapa Aç Kapa Klima:))

Yolculuklar güzeldir,heyecanlıdır.Kim sevmez ki yolculuğu?Hele bir de tatilse...Hele bir de sevdiklerinle birlikteysen.Sağlığın,keyfin yerindeyse oohhh miss...

Bizim yolculuklar da keyfili ama biraz garipti.İzmir'e yolculuk yaptığımızda mesela...Kardeşim küçüktü ve otobüsteki düğmeleri kurcalamaya meraklıydı.
"anne o ne?"
"Klimayı açmak için oğlum."
"anne bu ne?"
"O da ışık oğlum."
"Anne peki şu ne?"
"Oğlummm...O ne bu ne?Off otur yerine..."Hani en son kurdun kırmızı başlıklı kıza söylediği "Seni yemek için..."diye bi laf çıkacak kadının ağzından.Zorluyor yani...

Ama bir düğme vardı ki o da muavini çağıran bir düğmeydi.Fakat onu kardeşim değil annem oynayarak bozacaktı.Nasıl mı?

Otobüs çok teknolojik gözükse de teknolojik sayılan herşey yarı bozuk gibiydi.Yaz mevsimiydi biz İzmir'e yolculuk ettiğimizde.Herkes yazlık giyinip binmişti otobüse.Haliyle de klimalar açıktı ve çok iyi gelmişti.Ama gittikçe otobüsün içi soğumuştu.Öyle bir durumda da herkes etrafına bakar ondan başka rahatsız olan var mı acaba diye de kimsede bir kıpırdanma görmezse söylemez de kendini korumaya çalışır ya soğuktan,o durumdu bizimki de.Ama annem hemen muavin düğmesine basmıştı.
"Buyrun?"
"Klimayı biraz kısar mısınız?Çok soğuk oldu."
Birkaç kişi daha annemi destekledi.Adam klimayı kapattı ve yarım saat sonra annem tekrar düğmeye bastı.
"Buyrun?"
"Klimayı açar mısınız biraz.Bu sefer de yandık yani..."
Gerçekten de herkes bunalmıştı.Millet elindekilerle kendini serinletmeye çalışıyordu.
Bir 45 dk sonra burnumuzdaki sümük bile donmaya başlamıştı.Ve düğmeye tekrar bastı annem,
"Buyrun hanımefendi?"
"Ya çok soğuk olmadı mı sizcede?Donduk yani.Bi ayarlayamadınız şunu."
Muavin söylene söylene ön tarafa geçti ve şoföre bir şeyler dedi.Muhetmelen,
"Ya şu manyak kadın yine klimayı kapatmak istiyor." dedi
Artık adam o kadar alışmıştı ki anneme artık gelmiyor sormuyordu.annem düğmeye basınca klimayı bir açıp bir kapatıyordu.Gıcık olmuştu anneme.

Annem bir sefer de teyzemlerle birlikte İzmir'e giderken bir şoförü daha bezdirmişti.Annem ve teyzemlerin anlatımına göre,annem yolda şoför ya uyursa korkusundan en önden istemişti koltukları.Annem ve küçük teyzem yanyana,büyük teyzem de arkada oturuyordu.Ama anem şoförün tabiri caizse ensesindeydi ve yol başlar başlamaz şoförle muhabbet etmeye başlamıştı.Bir ara herkesin uyuduğu ve şoförlerin de az bişi rölantiye aldıkları anda dahi annem hiç durmadan şoföre bir şeyler anlatıp,sorup cevaplamasını beklemişti.Cevap beklemişti ki uyumasın.cevaplamak için soruyu anlamış olmalı,anlamak için dinlemiş ve dinlemiş olmak için de uyumamış olmak lazımdı tabii ki.Annem İstanbul-İzmir arası arada sırada teyzemlerle konuşsa da şoförün gözleri bayıldığı anda hemen rotasını ona çevirip bir konu açıyordu.Yolculuk bittiminde de şoförün anneme tepkisi;
"Valla otobüsü ben mi kullandım siz mi kullandınız belli değil hanımefendi yani...."

Anneme söylediğimizde,
"Olsun varsın olsun rezil olayım canım.Uyumadı,uyutmadım ya ona bakın.Sağ salim geldik.Ya uyusaydı?Ya kaza yapsaydık?"

Ama doğru yani çoğu otobüs kazaları şoförlerin dikkatsizliği ve uyuklamalarından kaynaklanıyor.

Ama kendimi "uçakta olsak ne olurdu acaba?"düşüncesinden alıkoyamıyorum bazen;
"Hostes hanım,sanki uçak biraz sağa mı çekiyor?"
"Hostes hanım,acaba suyunuz var mı?Ayyy bu su soğuk.Ne çok soğuk ne çok sıcak alayım..."
"Hostes hanım,pilot beyin sesi biraz tedirgindi.Bir sorun mu var?Uçak mı düşüyor?"
"Hostes hanım,tuvaletler neden bu kadar küçük canım.İnsan zor dönüyor valla."
"Hostes hanım..."

Hoop bi bakmışsın anneme paraşüt takıp salmışlar...:))))

RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: