18 Ağustos 2016 Perşembe

Muskayı Sadece Antep'te Bir Tatlı Sanırdım,Değilmiş!


Dil bilmek...Ne kadar güzel ve önemli bir şey değil mi?Bir dil,bir insan;iki dil iki insan...Hele ki günümüzde artık dil bilmeyene adam akıllı bir iş yok.Ama dil sadece iş için mi gerek?Hayır,bence en önemli ihtiyaç olan iletişim için gerekli.Ne kadar dil bilirsen o kadar kişiyle iletişime geçebilir,yeni insanlarla tanışabilir,yeni şeyler öğrenebilirsin.Şimdi diyeceksiniz ki ya sen de sanki etrafında tüm ülkelerin insanları var da onlarla her dakka iletşim içindesin....Türkiye'de iletişim kuracağımız kaç tane yabancı olur ki?Demeyin öyle,vallaha çok var.Tamam ingilizce bilince çoğu kişiyle iletişim kurarsın ama artık her ülkenin insanı var etrafımızda.Arapça bilen daha fazla hatta...Bunu bir milleti ya da ırkı eleştirmek için söylemiyorum ama gerçekten Arapça konuşan çok fazla değil mi ülkemizde?Herşey Arapça üstüne neredeyse....Arapça'ya karşı bir tiksintim yok ama ilgili de değilim.Değildim daha doğrusu taa ki evliyken evde bulduğum bir kaç arapça yazan kağıda rastlayana dek...

Boşanma sürecinde hala kayınvalidenin evinde otururken rastalığım bir şeydi bu.Ben üzgündüm,ağlıyordum,çaresizdim filan...Eve gelen yardımcımız evi temizlerdi ama çok derine inmezdi.Mesela kapı sildiğini görmezdiniz ya da siz söylemeden mutfak dolabını silmezdi.Hani kurtlu olayı anlatmıştım ya.Yatak odasının çatısında yoğun sese neden olan fareleri öldürmek için attığımız ilaçtan dolayı çatı kurtlanmıştı hani...Heh...Olay sadece kurtla bitmedi ki...

Kurtlar tepemden dökülürken çok huzursuzdum ve annemi çağırmıştım yanıma.Hamileliğimin bir süresini annemle geçirdim böylelikle:)Yatak odasına tiksindiğim için giremiyordum ama eşyalarım odadaydı ve mecburen girip çıkıyordum.Üstüme bir hırka almaya girmiştim ve dönerken çatıya,kurtların döküldüğü kapı eşiğine bakıyordum.Kafama gelmesin kurtlardan biri ben geçerken diye ve kapı eşiğinde açılmış bir kenar vardı,Oradan beyaz bir şeyin ucu gözüküyordu.Allah Allah neydi ki bu?Acaba duvar kağıdının uzantısı mıydı diye hafif yana eğilip baktım.Hayır duvar kağıdım pembeydi ve o kağıt beyazdı.Annemi çağırdım ve yukarı doğru uzanamayacağım için anneme alabilip alamayacağını sordum.Çıktı sandalyeye ve şöyle bir çekmesiyle 2 tane kağıt parçası geldi.Merakla açtık ve baktık.İçinde Arapça harflere benzeyen yazılar vardı.Bu ne diye düşündük?Anlam veremedik.Annemle büyü olduğunu düşündük ama konduramadık yani.Çünkü büyüye inanan veya uğraşan insanlar değillerdi.Yani ne kayınvalidem ne kayınpederim ne de eşim böyle işlerle uğraşmazdı.Yine de aklımızda deli sorular?Kim koymuş olabilir?Kim geldi eve,kim gitti?Neden koydular?

Sonra içinde ne yazdığını merak ettim ve annemle dışarı çıktığımız bir gün bir camiiye girip dedim ki;
"Merhabalar,ben bir imamla görüşmek istiyorum."
"Buyrun hanımefendi,yardımcı olayım..."
"Ya ben evden böyle 2 kağıt buldum.Nedir ne değildir merak içindeyim.Ne yazıyor?"
Adam baktı ve direkt dediki;
"Siz bunu büyü için mi yaptırdınız?"
"Hayır ben yaptırmadım,ben buldum evimde."
"Anladım ama bu büyü için yapılmış.Arapça,farsça karışık bir dil."
"Ne yazıyor peki?"
"Okunmuyor ki,bir harf arapça bir harf farsça.Tam yazamamış ta."
"Anladım.Ne yapayım ben şimdi?"
"Hanımefendi itibar etmeyin lütfen böyle şeylere.Ne yeltenin yaptırmaya ne de bunları bulunca etkilenmeyin.Evet büyü var.Peygamberimize de yapılmış ama Allah bunun için Ayet-el Kürsi ile Felak ve Nas suresini göndermiş.Bunları okuyun,Allah'a sığının yeter."
"Evet aynı fikirdeyim zaten itibar edecek olsam size de gelmezdim hemen.Teşekkür ederim.İyi günler."
"Allah'a emanet olun."
"Siz de hocam."
Annemle eve döndüğümüzde başka bir yere de konulmuş mu diye dedektif edasıyla evi aramaya başladık.Ben koca göbeğimle oraya buraya bakıp durdum.Annem daha rahat hareket edebildiği için en ince yere dahi bakabiliyordu ve sonunda EVREKA! Bilin bakalım nerde bulduk?

Yatağın altında üçgen şeklinde siyah bir deriye sarılmış bir muska...Aramalara devam ettik fakat başka bulamadık.(Sanki üzülmüş gibi söyledim değil mi?Ama eğlenceliydi aramak.Valla kendimi Sherlock Holmes gibi hissettim yahu:))

Bizler öyle büyüye inana kişiler değiliz.Bir sıkıntı varsa Allah'a sığınan,Kuran'ını okuyan ibadetini yapan kişileriz,tüm gerçek Müslümanlar gibi.Büyü elbette var zaten kutsal kitapta da yazıyor fakat bir kulun başka bir kulu bu derece etkileyebileceğini düşünmüyorum.Büyü yapanın öteki tarafta yeri olmadığı gibi bu dünyada da yaptığı büyünün ona döneceğini düşünürüm.O yüzden bu işler bana gereksiz,zaman kaybettirici ve boş insanların yapabileceği işler gibi geliyor.Eski eşimin ve ailesinin de buna itibar etmediğini düşünüyorum fakat onu oraya kim koydu?(Fışkıyeyi kim kırdı? gibi:))

Bilemem evime bir sürü insan gelip girdi ve çıktı.Arkadaşlarım,ustalar...Kim ne için koyar bilemedim ama bulamayacağımız yerlerde değildi.Muhtemelen göz dağı verip korkutmaktı amaç.Ama kimden veya neyden?Yahu bizler öcüyle büyütülmüş bir nesiliz ya.Biz o öcüye alışkınız.O öcülerle geceleri uyumuş insanlarız yahu...Ne büyüsü ne ini ne cini?Cinlerin işi gücü yok ta senin işinle mi uğraşacak?Yahu biraz okuyun değil mi?Kuran'ın ilk emri " OKU" ama daha baştan kuralları yıkıyorlar yahu.Sonra müslümanım.Yahu uğraşma bu işlerle,uğraşırlar seninle.Adam gibi git namaz kıl,dua et,oruç tut,zekatını ver ne bileyim yani yap Allah için bir şeyler yap ya...

Hadi oldu o zaman ben de yazayım bir harf ingilizce bir harf fransızca bir harf arapça filan koyayım oraya buraya...Böyle şey mi olur yahu?Akıl fikir biraz değil mi?Kimin yaptığını bilemiyorum,tahmin de edemiyorum ama çok güldüğümüzü hatırlıyorum annemle.Resmen evin içinde oyun haline getirmiştik.Benim o üzgün halimde ben eğlendirmişti evde büyü aramaca oyunu:))

Valla kim neden bilemem ama biz bizden hatıra olsun diye bir tane yazıyı ayakkabılığa koyduk.Bilerek görmelerinin kolay olacağı bir yere koyduk ki anlasınlar bunu bulduğumuzu diye.Hatta üstünde bir not bile vardı bizden.Bir gülen yüz:)))

O günden beri ne zaman bir arapça yazı görsem gülerim...Arapça da bir dil ve saygı duyuyorum fakat bu işler için kullanılması da ayrı bir saçmalık.Yaz arkadaş işte Türkçe.Neden Arapça yazıyorsun ki sanki Allah bir tek Arapça kabul ediyormuş gibi ya da ben bulunca sanki tercüme ettiremezmişim gibi.Uğraştırma işte beni yaz Türkçe içindekileri de en azından neyden rahatsızsın bilelim dimi ama?

Komik vallaha komik...Büyü,büyücü...Ne çok var etrafımızda değil mi?Acayip bir sektör oldu.Hele ki sosyal medyada bilgi paylaşımlarımızdan sonra hepsi daha çok hortladı.Kime sorsan bir falcı ya da büyücü biliyor.İlginç...

Yahu git bir fidan ek,caretta carettalar için birşeyler yap,ya da git bir hayvanı doyur ne bileyim bir çocuğa git dondurma al ya da bir iki gün yalan söyleme vallaha daha sevap:)))

Neyse en iyisi ben bir Arap amaann işte Türk kahvesi içeyim.Neee?Ne var?
Yok ya ne falı?Fal kapatmıcam ya...Ne fesatsınız he...:)))))

ELEMTERE FİŞ,KEM GÖZLERE ŞİŞ!:)))

RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: