6 Ağustos 2016 Cumartesi

Kurşuna Mı Dizilsem Acaba?İyi Gelir Mi?

Arkadaşlarım bana diyor ki "Zeynep sen bir kurşun döktür arkadaşım.Nazar var sende nazar..."Ya bendeki nazar ancak beni kurşuna dizseler gidecek yani...Bu nedir yahu...Biri bitiyor diğeri başlıyor.Sürünüyorum.Acı çekiyorum.Hala sıkıntım var hala içim ürperiyor.Ama yaşıyorum şükür.Demek ki hala hayattayım diyorum:)))Bir soruşturma kapandı ve ben rahatladım.İşime gidip geliyorum,arta kalan zamanda oğlumla ilgileniyorum.genellikle işte eğer erken çıkarsam hemen yemek yiyip oğlumla dışarı gezmeye çıkıyoruz.Önce bir şu tatlı burgerler var ya hani marketlerde,ondan alıyoruz.Sonra yiye yiye parka gidiyoruz.Orada yeni ve eski arkadaşlarla oynuyoruz...Çamura giriyoruz,çeşme sularıyla oynuyoruz...Fix yani bunlar...Anne-oğul saklambaç oynayıp gidip arabaların tekerleklerine bakıyoruz...Bir bir renklerini ve markalarını sayıyoruz...Kemal tekerleklere vurup "oooo..." diyor.Sanki tekerlekten anlıyormuş gibi...Oyyy yerim ben onu...Kuzum benim...Neyse konudan çıkmayayım...

Hafta böyle güzel geçmişti...Ta ki pazartesi gibi sendromlu bir günde bir telefon alana dek.
"Merhaba Zeynep Hanımla mı görüşüyorum..."
"evet,buyrun?"
"Merhabalar Zeynep Hanım,ben..."Ya bir kere de deki ben Milli Piyango Genel Müdürlüğünden arıyorum.Büyük ikramiye size çıktı ama ulu orta alınmaz bu o yüzden sizi Ankara'ya bekliyoruz..."
"...ben Dilek Özer Okulu'ndan arıyorum......Koleji'ndeki iş aksamanız için bana soruşturma yapmam adına görev verildi.Bir ara okulumuza uğrarsanız sevinirim."
Ya hani böyle kendimi yere atıp ağlasam...hayır gitmicemmm ya gitmicem diye çocuklar gibi dirensem acaba soruşturma düşer mi bu manyak diye?

Sinirler tepemde,hala ne soruşturması?Bitmemiş miydi?Hemen avukatı aradım ve bana gitmemi ve belgeleri göstermemi söyledi.Neyse gittim okula.Çalıştığım yerin hemen arkasında bir devlet okuluydu ve benim orada da öğrencilerim vardı.Gittim içeri girdim ve okulun müdürü beni güzelce karşıladı.Ben karşısına oturdum ve bana çay söyledi.Seviyorum ya bu çay söyleme muhabbetini.Ortamı daha sıcak yapıyor.Karşıdakinin iyi niyetini gösteriyor.Çay içmek güzeldir insanlarla.Gerçi birkaç arkadaşın bana çay söylemediğim için kızmışlıkları vardır yani...O da başka bir arkadaşın saçma sapan bir muhabbetine dahil olup kurtulma yolu bularak kendime bir çay söylemiştim ve belki konu dağılır demiştim ama tabii etrafımdakileri görmemiştim.Sadece kendime söyleyince biraz bencil oldum sanırım:)))Ama vallahi kaçmak için muhabbetten,yoksa niye söylemeyeyim yani?Neyse ben çayımı yudumlarken bu soruşturmayı kimin açtığını söyledi sayın müdür;
"Zeynep hanımcım bu soruşturmayı kolejin müdürü açmış.Ve İlçe de bana görev verdi ilgilenmem için."
Len adama bak okuldayken onu böyle baba gibi severdik ve Teacher ile birlikte onda ayrı bir yerimiz var zannederdik.Kimseye güvenmemek lazımmış.Sonradan anladım:)))
"Peki buyrun dinliyorum sizi."
"Şu tarihten itibaren işe gelmemişsiniz,bize bildirdiler.Ve hiçbir bahaneniz olmadan işe gelmeyi bırakmışsınız ve biz de okula gidip incelediğimizde gerçekten ne ders fişlerinde ne de nöbet defterinde imzanızı göremedik."
Müdür beyi sabırla dinliyordum ama içimden de "Ulan ne ego be....Helal olsun bırakmadılar ya...Bu neyin hırsı?Bu neyin hıncı?Neden boşanmış ve sadece çocuğu için çalışan bir anneye,kadına bu saldırı?Eline ne geçecek?"
"Evet Zeynep Hanım,ne diyorsunuz?"
"Valla müdür bey ben dediğiniz tarihten önce istifamı verdim bakın bu da noterden tasdikli evrakım.Geçerli nedenlerim vardı ve karşılıklı davaşalma sürecine girdik fakat kaybedecekleri çok şey vardı.Malumunuz siz de bilirsiniz özel okulların çoğu usülsüzlük yapıyorlar.Dava açsaydım bunlar da su üstüne çıkacağı için benimle protokol imzaladılar ve davamız da ilişiğimiz de bitti."
"Aaa tamam o zaman ben o evrakı alıp dosyaya koyayayım,o zaman kapanmıştır bu dosya."
"Evet,sanırım.Yani artık başka bir şey çıkmasın da..."
"Neden uğraştılar bu kadar sizinle?"
"İnanın bilmiyorum.Tek bir şey söylemişler arkamdan,"kimse bizden istifa edemez ancak biz kovarız " diye bu da onların ne kadar egolu insanlar olduğunu yeterince açıklıyor sanırım."
"Evet.Peki bir şey soracağım.bana da özel okulda müdür olmam için teklifler geliyor.Sizin fikrinizi de almak isterim?"
"Amannn diyim ben müdür bey.Beni şikayet eden önceki müdürümle aramız iyiyken de konuştuğum ve bu zamana kadar ki özel okul tecrübeme dayaranarak şunu söylyeyim;Hademesinden tutun da müdürüne dek herkes devlete geçmek için herşeyini verir yani.Burada saatiniz belli,yaptığınız iş belli.O yüzden hiç bozmayın bu düzeninizi.Müdür de olsanız öğretmen de çıkış saatiniz 5'i ya da 6'yı çoook geçer...Hiç takdir edilmezsiniz,yaşınıza başınıza bakılmaksızın herkesin ortasında azarlanırsınız da..."
"Amann yok o zaman,kalsın."
"Öyle yani,ilginize çok teşekkür ederim Müdür Bey...Size iyi günler dilerim...
"Ben de teşekkür ederim Zeynep Hanım.Her zaman beklerim çay içmeye..."
"İnşallah,ben de beklerim."
Dedim ve çıktım.Huzurla çıktım.Bu da bitmişti.Aslında önce üzülüyorum sonra seviniyorum.Her soruşturma ya da olayı atlatınca kendimi daha güçlü hissediyordum.Ama insanım ve sorguluyorum:"Ne zaman bitecek bu olaylar?"

Allah sevdiği kulunu sınarmış,rahat bırakmazmış.Bunu bilmek güzel ama hani biraz da o'nu sevse...Biraz da beni unutsa...."Aaa ben Zeynep'i unuttum ya..." dese sonra benle uğraşmaya devam etse...Aman ya şimdi kızar mızar...Tamam tamam şaka vallaha şaka...Uğraş benle...
RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: