6 Ağustos 2016 Cumartesi

İlahi Adalet!

İlahi adalet...Daha bugün değerli bir büyüğümden beni şikayet eden müdürün kolunu kırdığını öğrendim.Sevindim mi?Hayır...Ne olursa olsun,asla insanların sağlıklarına birşey olmasını dilemem.Sonuçta bir can ve tamamen aileleri uğraşacaklar onlarla,onlar üzülecek.Ama ne diyeyim Allah'ın işine de karışılmaz.Ama düşünürüm yani hep,ilahi adalet diye...Kimsenin bu dünyadan ettiğini bulmadan gitmeyeceğine inanırım.Er ya da geç.Öyle ya da böyle.

Başkalarına böyle düşünürken,kendime de çuvaldızı batırmam lazım haliyle...Bunları yaşamam acaba yine başkasının da dilediği ilahi adalet mi?Ben de birilerini mi üzmüştüm?Ben de birilerini mi kırmıştım?

Kırdıklarımın sayısı çok...Ailem,arkadaşlarım,akrabalarım...Ne bir ziyarete gidebildim ne de arayıp sordum.Bazıları olgunlukla ve anlayışla karşıladılar ama bazıları ile ilişkimiz koptuuu...gittiiii...

Ben İstanbul'da doğdum büyüdüm.Nerelisin diyince İstanbul diyorum,tabii ki orijinal İstanbullu değilim.Annem Gaziantep'te doğmuş ama annesi Tunceli babası Trabzon-Of(bilerek ilçeyi yazdım.Of'lular bilir:)),gereksiz babamın ailesi Ardahanlı ama babam da İstanbul'da doğmuş.Şimdi ben nereliyim siz söyleyin?İstanbulluyum diyorum işte o yüzden.

İstanbul'da 27 sene yaşadım,her ne kadar şehrin kargaşası ve trafiğinden şikayet etsem de çok severdim şehrimi taa ki daha sakin bir şehre taşınana kadar.Küçüklüğüm,genç kızlığım hep orada geçti...Ve sevdiğim çoğu insan da İstanbul'daydı fakat evlenince ne olduysa oldu ben şehirle insanları da mı eşleştirdim ne bileem ama hiç gitmedim.Özel derslere gidiyor ve bir an önce evime dönmek için sabırsızlanıyordum.Öyle teyzemlerde kalayım,kuzenlerle birkaç gün geçireyim,şu arkadaşımı göreyim yok.Hemen evime...Sanki gerçekten bekleyen varmış gibi:))

Teyzelerimi ne bayramda ne seyranda hiç aramadım.Anneannemi arada bir arıyordum.Kuzenlerle internet üzerinden arada sırada görüşüyordum.Aslında ailesine çok bağlı bir birey olarak yetiştirildim.Bakmayın siz bizim sülalenin ayrı olduğuna.Bayramlarda mutlaka biraraya gelir eğlenirdik.Mesela ben Ramazan Ayını anneannemde yaşamayı severdim.onun tadını hiçbir şey vermez.Maalesef sadece 2 ile 7yaş arasında yaşadım bu mutluluğu ama oğlumun da böyle bir mutluluk yaşamasını isterim.Teyzemlerle aram hep iyiydi hala da iyidir.İkisi de tabiri caizse çatlaktır.Gerçi bizim ailede normal olan da yokki...Bi bakayım...?Yok valla yok:))) Kuzenlerle zaten aramız hep iyi.Kız kardeşim gibi olan bir kuzenim var.Anneanneme geldiğinde çok sevinirdim ama çok ta kavga ederdik.O zamanlar bir çizgi film vardı;Beverly Hills.Oradaki sarışın kız benim...Hayır ya benim...Bianca sen ol...Hayır ya o kötü biri sen ol...Ya anneanne ya beni ağlatıyo...Sonunda barışır sabahtan akşama dek oyun oynar birbirimizden ayrılırken de hüngür hüngür ağlardık.teyzeme yalvarırdım nolur yine gelin diye:))Anne tarafımda sorun yok ta bana alınanlardan biri de aslında çok sevdiğim ve minnet borcum olan halamdır.Halam eski bir ses sanatçısıdır,çok hoş,çok bakımlı ve çok mütevazi bir yaşamı vardır.Öyle paparazilerde filan göremezsiniz onu hiç,ya da onunla yakalandı bununla birlikte diye...Ben bir gün balayındayken beni defalarca aramış fakat ulaşamamıştı.Ben telefonu kasaya bırakıp direkt denize gidiyordum.Çok güzel bir yerde balayı yapmıştık.Adam&Eve Hotels'de.kaçırır mıyım havuzunu,denizini.Sabahtan akşama dek sudayım.e ben şimdi telefonumu nereye koydum,ah biri beni aradı mı diye telaş yapayım.annemlere ben iyiyim,herhangi bir şey olursa haber veririm demiştim.yerimiz yurdumuz belli,bir şey olsa otel de aranabilir yani.Annem dahi beni hiç aramamıştı ama halam 12 kez aramış ve ben geri dönmeyince bana kırılmıştı.Bu durumu daha sonra telefon açıp açıklayınca saçma buldu ve kırgınlığı devam etti.Ben de onu aramaya devam ettim.Anneler günü,doğum günü filan derken halam benimle ve kardeşimle soğuk konuşmaya başladı ve sonunda telefonlarımızı açmadı.Biz de soğuduk.Neden bu kadar çabuk soğudun Zeynep?Sen küçüksün,o senin büyüğün mü diyorsunuz yoksa?Ben de öyle dedim ama aramamın nedenleri var...

Anneme yaptıklarını hiç saymıyorum ki yenilir yutulur ya da affedilecek şeyler değil.Babamın sözüne inanıp bizi ekarte etmeleri ya da suçlamalarını da geçtim.Ben üniversitede okurken halamın bana maddi açıdan çok desteği olmuştur.Çok kez gelişimi gidişimi o karşılamış,bir kaç dönem okul harcımı yatıramadığımda ondan yardım istemiştim.Lise döneminde de çok iyi bir dersaneye gitmiştim sayesinde.Fakat tavır kötüydü.Artık her telefon açışımızda
 "He evet Zeynepçim?Noldu?Bir şey mi var?Ahhhh,söyle..."
"Yok halacım...Seni sormak için aradık."
"He öyle mi.İyi peki iyiyim kızım..."
ile başlayan sohbetlerden ben de bıkmıştım.Sanki her telefon açışımda para isteyecektim.Ağrıma gidiyordu.Annem kaç kez "Arayın,o sizin halanız." dese de elim telefona gitmedi hiç.Eski eşim de "Amannn boşver ya ne arayacaksın.O arasın " seni demişti bir keresinde.Keşke demiştim beni arayıp ta azarlasa" Zeynep,hayırdır?Niye aramıyorsun "diye...Belki diyalog öyle başlar ama güzel biterdi.Ama demekki o da bizimle görüşmek istemedi.Aslında bu taaa babamın halamı her seferinde arayıp bizim adımıza para istemesinden kaynaklanıyor.Babam bugüne dek edindiği herşeyi halam sayesinde edindi.İşini halam buldu,arabasını halam aldı ya da kendi arabalarını ona verdi.Evimizi annemin tazminatı ve halamın parasıyla aldı.Yani o hiç bir emek harcamadan herşeye kondu.Hala da daha fazlasını istemişti.
"Ya abla ya Tütü'nün harcamaları çok.Yetişemiyorum...Biraz yardım etsen..."
"Ablacım nasılsın?Ya Zeynep'in okul masrafları çok.Biraz yardım etsen...?"
"Ya abla bizim ufaklık doğacak.Doğum masrafları çok..."
"Senin şu araba varya abla hani kullanmıyorsun,bana versene ya..."
Kadın da haklı aslında.Babam sırtında bir kamburdu.Sürekli böyle isteyince tabii ki insan öyle düşünür fakat biz annem,ben ve kardeşim farklıydık.Bunu babamla görüşmeyi kesitiğinde çok açık belirtmişti.Eee o zaman?Neden böyle olmuştu?Bilemiyorum.Zaman girdi belki de araya.Evet aramak isterim ama şimdi değil.Şu an değil.Çünkü evliyken aramadım.Şimdi boşandım ve çocuğumla tek başımayım ve ona göre eğer ararsam ondan para isteyeceğim.Böyle düşüneceği için arayamıyorum.Ama birgün görüşmek,konuşmak isterim.Bunun için de sanırım doğru zaman Kemal'in biraz büyüdüğü,boşanmanın üzerinden zamanın geçtiği an olacaktır.Her zaman onun ve ailesinin sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmesini dilemişimdir.O da çok zor bir hayat geçirdi,yalanın dolanın içinden sıyrılıp ta geldi bugünlerine...Dilerim her şey istediği gibi olur...Ve en acısı da aslında eski eşimin benimle evlenmesinin en büyük nedeni halamın zengin olduğunu düşünüp,bana herşeyi alacağını düşünerek mirasa ortak olacağını düşündüğünü öğrenmemdir.Düğün günü çakmam lazımdı ama anlamadım tabii.
"Ooooo Zeynep ya,halan şimdi bi villa bir de araba anahtarı takar bize,değil mi?"
Heee,hee bekle takar.Ben sana bi takıcam...
RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: