17 Ağustos 2016 Çarşamba

Gidişim Sessiz oldu ama Dönüşüm Muhteşemdi:)))


Veeee işte sonunda geldikk...Nasıl mı geçti tatil...Güzel;çocuklar için.Her ne kadar arada ağlasalar da sızlansalar da güzeldi.Oğullarımız denize girdiler,yediler,içtiler,parkta oynadılar,koşturdular,coştular...Amaç,hedef gerçekleşti.Gerçekleşti de anneler yorgun...anneler sinir içinde...Annelerin gözleri şişmiş,kendinden geçmiş,gece uyuyamamış ama ertesi sabah erkenden kalkıp yine de çocuklara dolu dolu eğlenceli bir gün yaşatmak için planlarını uygulamaya başlamış ama saat 10'da çocuklarla pestili çıkmış bir şekilde otel odasında uyuyakalmış...

Gezdik,tozduk herşey harikaydı da Kemal'in ani ağlamaları,Kahramanımın oğlunun birden bire gelen memnuniyetsizliği bizi çileden çıkarttı.Hatta son gün ben Kemal'in elinden tutup "Bana bak çocuk vallaha sinirlendirme beni",Kahramanım da oğluna " Bana bak canına okurum senin " derken "Ya bütün çocuklar böyle mi " soruma yandaki teyzenin oğluna aynı şekilde bağırması cevap oldu.Anaa bir de baktık ki tüm çocuklar annelerini,anneannelerini sinir ediyorlar.Tüm annelerin saçı başı dağınık,diken diken olmuş saçlar sinirden.Bir gülme aldı ki sormayın...Ama tüm zorluklara rağme herşey çok güzeldi.Eğlendik.Sağsalim de döndük.Ama muhtemelen bir daha çocuklarla uzun süre tatile çıkmayız:))

En son ne zaman tatile çıktım diye düşünmüştüm tatildeyken...Valla hamileliğimden önceki seneydi sanırım.O askerden döndü ve bana " Ya ben çok yorgunum,tatile ihtiyacım var" demişti ve önce Antalya'ya sonra da Ayvalık'a gitmiştik.Hatırlamaya çalışıyorum iyi şeyleri.Yaşadığımız iyi şeyleri...Ne bileyim insan bi hatırlar değil mi?Orada çay içmiştik,şu manzaraya bakmıştık,bu konu hakkında konuşmuştuk,ne gülmüştük ama filan diye...Bu kadar mı sildi beynim?Geçen gün sosyal medyanın birinde beynimizin de bir reset düğmesi olduğunu okumuştum.Kazara nasıl bulduysam onunla ilgili iyi olan herşey resetlenmiş bende.Bazılarınız ne kadar kötü,onca yıl boşuna gitti diye düşünse de,hayır çok iyi oldu.Hiçbir şey hatırlamamak güzel.Belki hatırlasaydım daha farklı bir ben olacaktım.Acaba hatırlamıyor muyum yoksa hiç mi iyi bir şey yok onu da bilmiyorum ama yani...Çok gülerdik bunu hatırlıyorum ama neye,neden,niçin,bir tane deliler gibi güldüğümüz bir anı bile yok.İyi beyin herşeyi silmemiş.Ben kimim,nerdeyim,bu kim,sen kimsin lennn...:)))

Mesela bu tatilde onunla gittiğimiz yerlere gittim ama sanki ilk defa görüyormuş gibi o yerleri heyecanandım.Biliyorum halbuki ama oğlumla gitmenin verdiği heyecan başkaydı.Yeni anı oluşturdum.Artık oraya gidince oğlumla olan iyi anılarımı hatırlayacağım.Gerçi "oğlum yapma...oğlum oraya girilmezz...Kemaaaaaaalllll...oğlum toprağı yemesene,onu ağzına sokma...."gibi uyarılarla dolu olsa da güzel anılar.En azından ileride anlatabileceğim anılar."Bak oğlum buraya gittik,ama sen ağzıma ettin.Hep uyardım seni,manzaranın keyfini çıkaramadım."diyebilirim:))))

Valla insanın sevdikleriyle tatile gitmesi harika bir şey.Oğlumla gittim.Şimdi sıra annemlerle gitmekte.Ama ne zaman bilemem.Hayatımdaki pürüzlere rağmen hayat güzel,insanlar güzel.Allah derdi çaresiyle birlikte veriyor.Bazı insanlar karşısındakinin iyi olmasına,mutlu olmasına dayanamayıp kötü şeyler yapsalar da hak ve adalet yerni buluyor.Er ya da geç...Sabır lazım,beklemek lazım...

Sabrederken yaında arkadaşlarının olması,en beklemediğin kişilerden gelen destekler insanı daha da güçlü kılıyor.Valla kendimi Süperwoman gibi hissediyorum...Kendi kendini de gaza getirip,kendimi de süper kahraman ilan etmem takdire şayan yani...Hani böyle sokakta bi problem bi olay olsa " Çekilin uleynnn ben öğretmenim,anneyim,(artık davalardan dolayı) bilirkişiyim:),kadınım,vs... diyesim geliyor he...

Derler ya erkek Fatma diye.Valla gitgide öyle oluyorum sanırım.Benim fiziki açıdan güçlü bir insana ihtiyacım yok.Benim etrafımda merhametli,vicdanlı,iyi insanlara ihtiyacım var.Hani eskiden Mikado oyunu vardı.Bir sürü çubuk.hepsini elinizde aynı hizada bir arada tutup bir anda bırakıyordunuz dağılıyordu sonra birbirine değdirmeden,başka bir çubuk hareket ettirmeden diğerini almaya çalışıyordunuz.O çubuklar gibi dağıldı gitti etrafımdan insanlar.Gereksizdiler,dağıldılar.Kalan sağlar benimdi.Şimdi aynı titizlikle korumaya çalışıyorum arkadaşlarımı,arkadaşlıklarını.Çünkü hala saf,temiz duygular var etrafımda.Hala beni düşünen,oğlumu düşünen insanlar var...Bunun kocası yok,yazık deli gibi çalışıyor,parası yok gibi bir yaklaşım değil ama.Beni her zaman onore ederek,yanlışımı kırmadan söyleyerek,her türlü zor günümde bana destek olan arkadaşlarım var.

Oğlum ve ben sağlıklıyım,elim ayağım tutuyor çok şükür.İşim gücüm var.Annem sağlıklı.Allah annemden bin kere razı olsun,gözüm hiç arkada kalmadan oğlumu teslim ediyorum,benden daha iyi bakıyor,benden daha çok sahipleniyor.Torunu değil de çocuğu gibi.Kardeşim işinde gücünde ve sağlıklı.Ben daha ne isteyeyim ki?Evet dertler yok mu başımızda?Herkeste olduğu gibi var.Ama "hayatta hiçbir şey tesadüf değil Tevafuk".Bu da Kahramanlardan birinin sözüdür.Alıntıdır efenim yani.Ama severim bu sözü.Allah bana dert veriyorsa bir sebebi var.Mutlaka ardından iyi bir şey gelecek ama sabır sabır sabır...

HAYAT GÜZEL,İNSANLAR GÜZEL...
YARIN ÖLECEĞİMİ BİLSEM DERTLERİN NE ÖNEMİ VAR?
YARIN ÖLMEYECEĞİMİ NEREDEN BİLEYİM?
E O ZAMAN DANS DANS DANS...:))))


RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: