10 Ağustos 2016 Çarşamba

Kaynanam Nasıl Kudurdu?:)))


İnsanın hayatın hep mi dert hep mi keder olur?Tabii ki olmaz...Aslına bakarsanız neşeli bir hayatım var.Hayat bir oyun sahnesi gibi...(Bak bak edebiyata bak şimdi sen...Boşuna mı Shakespeare okudum len ben?)Oyun içerisinde herkes kendi başrolünü oynar,sadece araya giren oyuncular değişir.Sahne sahne...Benim oyuncular biraz kabiliyetsiz,cibiliyetsiz,ahlaksız,pislikti o kadar:))))Ama geri kalanı çok neşeliydi.En azından şu 32 yılın içinde diyeyimAllah hep neşeli günler daim etsin herkese.Ama sirke mi limon mu kavgası yaşatmasın:))))(İğrençti ya,kabul ediyorum.)

Babamdı,eşimdi,dostumdu,cartımdı,curtumdu derken bi bakmışım çok insan tanımışım.Bazıları gereksiz ve kötü de olsa onlardan da çok şey öğrendim.Mesela kayınvalidemden "hııı"lamayı,eski eşimden "kıvırmayı",kayınpederimden"boşverciliği",babamdan" küfürü"(Ben etmem çok ama en azından bana söylenince anlamak için:)Kullanıcı değilim ben dinleyiciyim:))...

Eski kayınvalidem aslında çok modern bir insandı.İlk evlendiğim senelerde o kadar iyi anlaşırdık ki bizi gören gelin-kaynana demezdi.Sanki anne-kız gibiydik.Espriler havada uçuşur,birbirimize habire yeni bilglier verebilmek için internet kurdu olurduk resmen.
"aaa bak şu yarışma var Zeynep...Şu adam sunuyor..."
"He evet,geçen de bunun eşinin eski kayınpederi ölmüş ..."
"Aaaa...Aaa bak nasıl yapıyor Derya çantayı..."
"Valla süpermiş he.Biz de yapalım..."
"Annen yapar da biz yapamayız..."
"Valla ya,hele ben hiç!"
"Akşama dolma yapıcam,yersin dimi?"
"Zahmet etme ya bende yemek var..."
Gibi saçma salak,günlük konuşmalar.Ama ben sinema ve tiyatroya çok düşkünümdür.sosyalliği severim vesselam.Konser olsunnn,festival olsun hepiiiciiine giteyi severim.Giderim demiyorum ama bakın severim.Neden gidemiyorum?Önceden bir sorumluluğum yokken Bursa'da etkinlik yok denecek kadar azdı.Sonra Kemal doğdu ve tüm etkiliğim o oldu.Şikayetçi de değilim ama arada Bursa'da da güzel etkinlikler olsa fena olmaz.Bak Ankara'ya İstanbul'a...Ne tiyatrolar ne müzikaller...

Bir gün yine etkinlik ararken Bursa'nın tiyatro sahnelerinden birinde bir oyun sergilendiğini duydum.Konusunu okudum ve beğendim.dedim ki böyle böyle,gidelim mi?
"Al biletleri gidelim" dedi. La burdan da çakmadım ya la...İnsan der ki ben alayım...Neyse üç kuruşun peşinde değiliz çok şükür:))Hııhhh...

Oyunun ismini ona söylemedim."Sana sürpriz olsun"dedim."Tamam" dedi.Hazırlandık ve gittik.Tabii hemen oyunun adını gördü;
"Kaynanam Nasıl Kudurdu?"
Tam oyun başlarken bana dedi ki " Bana bak oyun bitiminde kudurup seni ısırmayayım da..."
"haahahahaha..."
Nerden bileyim len gerçekten öyle olacağını.Belki oyun bitiminde değil ama kadın  bu boşanma olaylarında resmen kudurdu.Habire üstüme oynuyordu yani.Vallaha kuduracağını bilsem hayatta götürmezdim.Çünkü orada kaynana kudurup gelinini filan vurmaya çalışıyor.Yol gösterdik ya kadına...Gerçi ona yol gösteren var.Baş kuduruk:)))Bu benim değimim değil.Bu onun kocasına söylediği laf...Çünkü o da çok çektirmiş zamanında ona.İçki içer,bayılır kalır,arkadaşlarını eve toplar ona hizmet ettirir,arada vurur,içki bulamazsa ispirto filan içermiş...Lan evlenmeden niye söylemiyonuz be...Bildiğin balici aileye gelin gitmişim de haberim yok.Benim rahmetli de öyle derdi:))
"Kızıım bizim aile içmeyi çok sever,bakma sen annem de arada sırada içer."
"Lan o içmesin de kim içsin?Kocası alkolik,oğlu,kızı alkolik..."
Evet kızı da dedim doğru duydunuz.Görümcem de çok içer.Nişan gecemde içip içip kafayı bulunca;
"hayırr o evlenemez,o daha çok küçüüüük..."diyip kardeşine sarılıyordu.Heee küçük küçük,dana kadar olmuş,sarılırken bile kollarını yukarı kaldırıp aynı Kemal gibi " Al beni kucağına" der edasıyla onun eğilip sarılmasını bekliyor,hala küçük o...Heee çük o...Ayy pardon küçük:)

Görümcemin eşi de birgün bana demişti ki;
"Valla eğer görümcen erkek olaydı eşinden fazla alkolik olurdu.Onu ben durduruyorum yani.Çok seviyor içkiyi ya...Durdurmasam baya baya içip sarhoş olacak..."

Ama gerçekten de öyle bize ne zaman gelseler abla-kardeş içer biz de eşler olarak öyle bakardık.Evet biz de içerdik te bir iki kadeh.

Ve gerçekten komik manzaralar çıkardı.Abla-kardeş dilleri dönmeden konuşmaya çalışırlar,her ikisinin de ağzında sular akar,saçma sapan gülerler...Biz de izler izler onlara gülerdik...Sonradan kendi kendime güleceğimi hiç düşünmemiştim:)

Aslında görümcemi de severdim ben.Nişa gecesi bana "Sen nesin ya,nasıl bir şeysin.Sen gelinimiz değilsin sen benim kızkardeşimsin.Bana sadece abla de..."
Lan sanki kendi James Bond da bana sadece Bond de diyor...Acaba kızkardeşimsin sen gelinimzi değilsin derken hani bak sen gerçekten kızkardeşimsin,ensest ilişki olmaz siz ayrılın mı demek istedi ki acaba?
Gerçi o zaman da çok içkili olunca sallayan olmadı onu.Ama bir gün bana gerçekten çok kızmıştı ve o günden beri gerçekten görümce örümcek derler ya,bana örümcekliğini gösterdi.

Kayınvalideme komşuları gelmişti ve beni de alt kata çağırdı.Tabii görümcem de oradaydı,o zamanlar hamileydi ve komşuları karşıladıktan sonra çay servisi yaptım,konuşmaya başladık.
"eee Zeynep daha daha nasılsın?Nasıl gidiyor evlilik?"
"Ayy güzel çok şükür.İnsanın sevdiğiyle evlenmesi gibisi yok."
"Doğruuu...Eee ne zaman çocuk yapacaksınız?"
Benden önce görümcem lafa atladı.
"Ya onlar daha yeni evliler.Durun bi bakalım ya şöyle bi 5-6 yıl geçsin..."
Sinir olmuştum belki dediği doğruydu ama sanana benim ne zaman çocuk yapacağımdan...
"Yoo o işler hiç belli olmaz.Ne zaman olacağını Allah bilir ama bir sorunumuz olmazsa sizin gibi de 5 yıl beklemeyiz yani..."
Oooooo vurduuuu ve gol oldu...
Anam nerden bileyim ben bu kadar kinleneceğini ya?Bir bozuldu,bir sinirlendi anlatamam.Benle uzun bir süre hiç konuşmadı.Ben de kendimden ödün vermedim.Kahvaltıda bana;
"hadi bakalım Zeynep kalk çay koy."
"Aaa tabii ki ne dmek...AMa önce kocama çay koyarım.Sonra sana.Hayatım çay ister misin?"
Ben de az değilim dimi?Tam dövmelik gelin mi dediniz yoksa?Amaan biraz da ben yapmış olayım.Avuntum olsun.Ben de onlara bunu yapmıştım ama diye...

6 yıllık evliliğim içerisinde çok güldüm.Gerçekten çok güldüm.Çünkü ben kendimle evliymişim.Eşim benimle ilgilenmese de kendimi hep eğlendirecek bir şeyler bulmuşumdur.evet eşimin benle ilgilenmemesi beni yaraladı derinden ama hayatın öyle geçmeyeceğini düşünerek hep kendime eğlence yarattım.Bir laf vardı "Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın".Madem böyle bir hayatın içindeydim ve kaçamıyordum,daha doğrusu farkında değildim.O zaman biraz eğlenmek lazımdı.Ne mi yaptım?

Eşim benle ilgilenmiyor sadece ya içki içiyor ya da Play Station oynuyordu.Ben de oynadım.Hem de deliler gibi.Batman,Red Dead Redemption,NFS serileri,Call of Duty,Sims... gibi oyunları oynadım onunla beraber.Gittik tüm paramızı oyun konsollarına yatırdık.Wii için olimpiyat oyunları aldık ve evde turnuvalar düzenledik.Film geceleri yaptık,hep onun istediği filmleri izlesek te benim için sorun değildi.Film izlemeyi severim çünkü.Gezmeye gittik diyemeyeceğim çünkü bizim gezi yerlerimiz öyle dağ,taş bayır çayır değildi.Bar,cafe,restaurant tarzı yerlerdi.Bursa'nın tüm barlarını bilirim mesela.

Geçen sene içerisinde benim Kahramanlarım sayesinde çok yer gördüm.Dağ,taş,bayır,çayır...Bana hayretle bakıyorlar...
"Nasıl bilmezsin burayı Zeynep?Sen 6 yıldır ne yapıyorsun burada?Lan sen BUrsa'da boşuna durmuşssun he..."
Valla öyle ben çok severim doğal ortamları ama hiç gidemedim.Arkadaş bir gün de bir pikniğe gidip şöyle güzelce sandviç yapıpçay demlesek,altımızda çimen,karşımızda dağ...Ya da ne bileyim bir deniz kıyısında bir sahile gitsek,çay çorba içsek...Diyorum bak,çay iyidir.Çay samimiyeti gösterir.Çay önemlidir...Ben mesela yemek yedikten sonra "Çay,kahve ne ikram edelim?" diye sormayan yerlere bir daha gitmem yani o kadar.Eski eşim askerdeyken ben hergün 1 demlik çay içerdim tek başıma...

Hep onun istediği arkadaşlarla mı görüşüyoruz,iyi peki tamam."Onları da sevmeye çalış Zeynep" dedim kendi kendime.Hee onlar beni ne kadar sevdi ne kadar kolladı gördük.En yakın arkadaşım dediğim beni tam sırtımdan vurdu,namıssız:))

Olsun ya,ben hayatı seviyorum.Bu sahnede olmaktan mutluyum.Önceden yalnız oynuyordum şimdi bir asistanım var;oğlum.Umarım sahnenin tüm kötülüklerini ben çekmiş olurum da ona sahneyi ve izleyicileri temiz bırakırım...Allah herekese güzel bir oyun sahnesive iyi oyuncular nasip etsin...

Amiiiinnnnn ...(Kendim dua ettim,kendim onayladım:)))
RESİM ALINTIDIR.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sen artık iyice haddini aştın, atmış olduğun iftira çok ağır.iftira olduğunu sende çok iyi biliyorsun bugüne kadr çeşitli sosyal ağlardan hakaretlerde bulundun muhattap olmadık ama bu konu benim namusuma dil uzatmaktır ve bunun hesabını mahkemede vereceksin ayrıca o çok kişiden duymuşsun ya onlarıda bekliyorum herkes bu iftiranın hesabını mahkeme karşısında verecek.Allahtan korkun be, benm eşimi herkes tanıyor alnımız ak başımız dik. Bu olaylar ilk başladığında sana dedim ki zeynep biz ikinizin arasında kalmayız bizim tek derdimiz kemal bunun için elimizden geleni yaparız ama sakın sen yada erdem bizden şahitlik istemeyin yapmayız dedim ama sen daha bu konuşmadan kısa bir süre sonra eşimden kendi lehine şahitlik yapmasıno istedin ve doğal olarak kabul etmeyince de cephe aldın. Bu dönemden snra brnm isteğimle seninle olan bağlantısını kopardı. Senin o bize face ten sektirdiğin dönemde bizde büyük bir sağlık sorunuyla boğuşuyoduk.sen senn herzaman yannda olan hatta senn için benimle bile tartışan arkadaşını bi kere bile aramadın bırak aramayı üzerine bide sektirdin. Zeynep bizden sana bugüne kadar iyilikten başka hiç birşey gelmedi ama bu yaptığın olmadı zeynep bu çok ağır bir iftira , yaşadıkların ne olursa olsun bir insana ve hiç bir günahı olamayan bir insana böle ağır çirkin bir iftira atılmaz. Yaşananların hepsi bir yana biz böle yaptık sen böle yptın bunlar hiç önemli değil.Bu noktadan sonra mahkemede muhattap olucaz, bunun hesabını sende bu iftiraya sözde alet olanlarda bunun hesabını hukuki yollarla verecek.
DENİZCİ

Çocukla Kampa Gidilir (mi?) dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.