18 Temmuz 2016 Pazartesi

Şaka Mı Bu?

Eveet...nerde kalmıştık.He evet eşim eve gelmiyor gelince koltukta filan yatıyordu.Bir gün yine geç gelecekti ama dedim ki erken gel vakit geçirelim.Sağolsun saat 21.30 civarıydı geldi.Ben yine süslen püslen.Tv açtım.Evde yemek var isterse hazırlarım dedim ama ıvır zıvır da var tam tvlik.Herşey hazır.Ben TV karşısında Kemal'i emzirmeye çalışıyorum.Meme ve çocuk rasında büyük bir mücadele var tabii.Alışma evresi.Bu şahıs ta ayaklarını uzatmış TV izliyor.Dedim ki "neden hiç konuşmuyorsun?anlatsana neler yaptın bugün.Nasıl geçti canım?"
Dedi ki "Zeynep ya ben yapamıyorum.Gerçekten."
"Neyi?Avukatlığı mı?E başka bir iş yap canım.Kimse mezun olduğu işi yapmak zorunda değil."
"Hayır.Senle yapamıyorum artık.Ben boşanmak istiyorum."
Hay neden konuşmuyorsun diyen dilini arı soksun Zeynep.Bırakaydın adam konuşmayaydı.Açeydiiimm gollaaamı,gitmeeeee diyeydim...:))))))
"Noluyo ya?Şaka mı bu canim?Öyleyse hiç güzel değil."
"Hayır baksana şu haline ya.Herşey çok değişti.Sen...Ben de çok değiştim."
"Neyi diyorsun,kilomumu mu? ben TV karşısında oturup bira içip ıvır zıvır yiyerek ..tümü büyütmedim.(ki çok ironik bir laf,o sırada tv karşısında oturup ıvır zıvır önümde ve ben emziriyorum:)))Ben  bir insan dünyaya getirdim.Ben de memnun değilim böyle olmaktan ama kilo vericem diye sağlığımdan olup çocuğumun sütünü kesemem."
"Evet,haklısın tabii.Ama bir tek o değil.Şu haline bi baksana ne kadar çirkinsin ya.Yüzüne bile bakamıyorum artık.Senle konuşmak dahi istemiyorum.Ya..ben..olmayacak sanırım"
"Bak bekle şu çocuğu doyurayım öyle konuşalım.Bence halledebiliriz.Böyle birkaç senaryomuz olmuştu hatırlıyorsan bak mutluymuşuz ki çocuğumuz olmuş."
Bu arada hep halıya bakarak konuşuyordu hiç yüzüme bakmıyordu.Ben gerçekten bu işin ciddi olduğunu anladım.Kemal'i doyurdum.Sütüm çok az geldi ve mama yaptım,yatırdım.Geldim salona ve dedim ki;
"Canım bak ben seni çok seviyorum,neyse konuşalım.Eminim halledebiliriz.Bak kilomsa sorun,sen askere gitmeden önce kaç kiloydum sen askerdeyken hem çalıştım hem spora gittim,diyet yaptım.36 bedendim.Şimdi de öyle olacak.He söz veremem bak 1 ay 3 ay 5 ay sonra öyle olacağım diye ama ben de memnun değilim.Am şu anda düşünmem gerekn kendi vücudum değil.Oğlumuz.Süt için,ona iyi bakabilmem için hızlı kilo vermem."
"Evet ama bak ben seni artık istemiyorum."
"Bak bi psikoloğa gidelim olmaz mı?"
"Ya bizim çözemediğimizi o mu çözecek,Allah aşkına ya?"
"Hayır,ama en azından bunu da denedik deriz.Keşke demeyiz."
"Ben gelmem."
""Ben randevu alıyorum ve gidioruz.Sen gelmezsen ben tek gidicem.Kendimde hata varsa ok diyeceğim.Düzelmeye çalışacağım.Ama yoksa emin ol çok pişman olacaksın gelmediğine."
"Öfff tamam be.."
Tabii o gece ve sonraki geceler uyumak ne mümkün?Ağlamaktan suratım Shrek,ne Shrek'i ya o sevimli en azından.Oldu mu sana 75 tane estetik geçirmiş hatun gibi...Neden,nasıl,nerde hata yaptım,düzelir,hayır düzelmez,biri mi var,hayır o yapmaz,ama zaten bana ilgisi yok,yalan da söylüyor,eve para da getirmiyor...Aklımda deli sorular...Ağlarken Kemal uyanıyor emzirip,mama verip altını değiştirdikten sonra yatıyorum.Ama uyuyamıyorum sürekli ağlıyorum.Dedim ki Zeynep sevgi herşeyi düzeltir.Bir sıcak sarılma unutturur herşeyi.O salonda yatarken,koltuğa yüzü dönük bir şekilde arkasından yaklaştım ama sessizce değil duysun korkmasın diye geldiğimi belli ettim.
"Canım,ben seni çook se...."
Tamamlayamadım cümlemi.
Beni öyle bir itti ki sehpanın arkasına doğru sendeledim.Vee dedim ki
"Çok yanılmışım ben ya,sende herşey bitmiş.Nasıl yaparsın bunu ya?"
"Ne gelip sarılıyorsu ya,ben seni istemedğimi söyledim sen gelip sarılıyorsun.Git yat uyu be..."
Hee git yat uyu.Yan odaya geçtim kimse duymasın diye sessizce ağlamaya çalıştım.Olmadı,kapıyı kapattım ama bir kulağım Kemal'de.Ama farkında olmadan sesim çok çıkmış,ve o geldi,açtı kapıyı,dedi ki;
"Ne böğüre böğüre ağlıyosun lan,ne var bu kadar ağlanacak.Sessiz ol uyyamıyorum"
İçimden dedim ki bu ne insafsızlık ya.Bu gerçekten bitirmiş.İnanmak istemedim.Çünkü 11 yıllık ilişki dilekolay.Üniversitede tanışıp deli gibi aşık olomuştuk birbirimize.Örnek çifttik hep arkadaşlarımız arasında.Ne oldu da böyle oldu?Hep soru hep soru hep soru...Hiç cevap yok.Nasıl olsun ki benle hiç konuşmuyor...Ama son kez konuşacaktı ve ben yine konuşmamasını dileyecektim içimden...
RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: