24 Temmuz 2016 Pazar

Beni Seviyiiiii...

love clipart ile ilgili görsel sonucu
Antepli'ye sinir olmuştum."Len adam beni seviyiii diyom la,niye anlamıyiiiin?"dedim içimden.Antepli ya belki onun dilinden konuşsam inanır mıydı ki?Gerçi o Antepli gibi konuşmazdı yani.Neyse Aralık ayının son günlerinde bir arkadaşımızın doğum günü vardı ve hepimiz bir bara doluştuk.O masada beni sevenler ama benim yüz vermediklerim,o'nu sevenler ama onun yüzvermedikleri filan.Bildiğin Maria La Del Bario'yu oynuyoruz.Saçma sapan bir brezilya dizisi gibi.Kim kimin sevgilisi?Kim kimden hoşlanıyor?Neler oluyor?Hepsi uşağa mı yoksa?:))Neyse tabii masa kalabalık olunca herkes kulis şeklinde konuşmalara başladı.Masanın başında oturan ben arada ortaya sonra sona filan geçiyordum.Herkes biraz çakırkeyifti.Ben de içtim de arkadaş bana niye bir şey olmuyordu yani?Bu hep böyleydi.Ortamda millet içer içer zil zurna olur.Yapacağını yapar ertesi gün ben bişi yaptım mı der.E ben hiç kendimi kaybetmedim ya.E  iyi ya diyorsunuz sanırım ama sarhoşluğun nasıl olduğunu bilmiyorum ya.Güvendiğim insanların yanında yapmak isterdim açıkçası.Neyse biz masada her ne hikmetse yanyana geldik.Ben elimde sigara içmememe rağmen birininçakmağı ile oyunuyordum.Bana dedi ki
 "Oynama çakmakla,elini yakacaksın."
"Çocuk muyum ben ya niye yakayım."
"Bak o çakmağı bana ver onu yerine ne vereceğim sana"
Abooo...Şimdi mi ?Burada mı?Herkesin içinde mi?Ayyy ben utanırım...Derken çıkarttı o vereceği şeyi,bir dal gülü.Ohh dedim Allahım,korktum bir an:))))
Ve ekledi;
"ya Zeynep hiç sırası değil daha yeni ayrıldın sevgilinden ama birşey diyeceğim.Ben seni çok seviyorum."
O an içimden "noldu Antepliiii,demedim mi kızım ben sana?"geçiyordu.Yahu adam sana aşkını söylemiş sen hala neyin peşindesin.
"Ben de sana bir şey diyeyim o zaman.Ben de seni seviyorum arkadaşım."
Bilerek arkadaşım dedim ki sonradan yanlış anlama durumuna düşmeyeyim.Ben de seni seviyorum diye atlarsam ama ben seni arkadaş olarak seviyorum,her zaman yanındayım filan derse tabiri caizse g..t olurdum.
"Ama sorun şu ben seni arkadaş olarak sevmiyorum.Ben sana aşığım."
Tamam Zeynep şimdi doğru anladın,dall...
"Ben de seni seviyorum."
"Ne?"
"Evet."
Bir Allaaaah nidası yükseldi ki masadan.Oğlum pastayı üflerken tuttuğun dilek kabul oldu be dedi.Yine başladı bana hayran hayran bakmaya.Ben tabii gururlu,utangaç ve biraz da masadakilere nispet tavrında.Sonunda gülü değil babayı alacağımı bilseydim "Ya canım saooooolll ben hiç almıyım,sen şu yan masadaki hanımefendiye bir söyle belki müsaittir o alır gülü "derdim.Neyse biz başladık çıkmaya.Hergün birlikteyiz yine.Ama farklı ben havalara uçuyorum.atepli'ye de durumu anlattım,çok şaşırdı.İkimize de "hayırlı olsun o zaman canlar" dedi.Derse gidip geliyorum,yurda geliyorum sonra hooop dışarı.Arkadaşlarla takılıyoruz,birlikte dışarı çıkıyoruz.Konserlere,festivallere gidiyoruz.Gezmece,gülmece,eğlenmece...Dil üstünde kaydırmaca...Ayy yok bu espri buraya olmadı.Farklı anlaşıldı değil mi?Yok yok dil üstünde müstünde...:)))Ben derslerime asıldıkça asılıyordum.Çünkü hayallerim vardı.Ben üniversitede profesör olacaktım.İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyordum ve bu bölümde çok fazla kaynağın olmadığını biliyordum.Çok çalışığ yurtdışına gidip orada master yapıp doktoramı yaparken üniversitede çalışacaktım.O mu?Hukuk her ülkeye göre değiştiği için orada avukatlık yapamayacaktı ama kendi fikrince köfte dükkanı açacaktık.Hayaller hayaller...Ben bu düşünce uğruna bayağı çalıştım ve yüksek bir derece ile bitirdim okulumu.Sınıf birincisiydim.Ama  bölümümü ve öğretmenlerimi çok seviyordum.Alanlarında hepsi ustaydı ve gerçekten hayranlıkla dinliyordum dersleri.Hala birkaç öğretmenimle sosyal medya sayesinde görüşürüm ve çok severim kendilerini.Bugün öğrencilerim bana gelip "Öğretmenim sayenizde ingilizcem bu kadar iyi "diyorsa bu beni eğitenlerin gerçekten duayyen olmalarından kaynaklıdır.Bu arada o içki içmekten ve kötü arkadaş grubundan dolayı sınavlara girememiş ve 1 sene kaybetmişti.Ben de dedim ki
"Bak eğer gerçekten bir gelecek düşünüyorsak,hedef koyup uygulamak lazım.Önce okul bitecek.Ve iyi bir avukat olabilmek için bol bol okuman lazım.Bak sen kendin diyorsun benim annem de babam da çok iyi bir üniversiteden mezun oldular ve hala okuyorlar hukuk kitaplarını diye.E sen de yararlan onların bilgilerinden.Sor,araştır..."
"Doğru diyorsun bir disipline girmem şart.Sen bu işi iyi yapıyorsun bir düzen oturtalım olur mu?"
"Olur!"
Ben düzenli olarak onun evine gidip onu ders çalıştırıyordum.Ne?? valla ders çalışıyorduk ya.Şöyle söyleyeim efenim miras hukukundan tutun da hukuk sosyolojisine dek çalışıyorduk.Özellikle sınav zamanları.Ben okuyordum o bana anlatıyordu.Bazen anlamadığımız kısımları biz okuyup birbirimize anlatmaya çalışıyorduk.Annesi bir gün bana demişti ki "Zeynep iyi ki sen çıktın oğlumun karşısına.Sen olmasan o okumazdı.Sen çalışkanlığınla onu düzene soktum.Çok teşekkür ederim."
Ama şimdi sorsanız "yok ya benim oğlum kendi bitirdi."
o zaman ben de diyorum ki sizi "Terbiyemle döverim,çalışkanlığımla döverim:)))"
RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: