"Gazın var mı?"
"Var" da ne alakası var yani.Akşam biraz fazla kaçırmış olabilirim.
"Peki arada bir başın ağrıyor mu?"
"Evet."Çok ekrana bakıyorum da ondan.
"Halsizlik var mı?"
"Var."Ama çok çalışıyorum ondan ve hava sıcak.
"Peki terleme veya üşüme var mı?"
"Şimdi evet ama genelde hayır."
Bir ara kadın bana " Ne duruyorsuuuunnn...Helva yapsana,helva yapsana vıy vıy.."diyecek dedim."Unun var mı?-var şekerin var mı?-var var..."
"Biz buna endorfik depresyon diyoruz."
"Yani?"
"Yani vücudun artık mutluluk hormonu salgılamıyor.Organların çürütmeye başlıyor kendini.Diyor ki artık biz yorulduk stresten,uzak dur.Nedenini biliyor musun depresyon halinin?"
"Sanırım biliyorum.Eski eşim ve diğerleri."
"Evet.Daha çok gençsin.Biri mutlaka çıkacak seni mutlu edebilecek ama o zamana dek lütfen ondan uzak dur.Telefonundan engelle."
"Engellleyemem çünkü çocuğu alıyor ve haberleşiyoruz onunla ilgili.Telefon açmasını istemiyorum,çünkü küfür ediyor."
"Anladım sana o zaman şu ilaçları vereceğim.Herkes yarım başlar ama sen bu durumda tam al.Ve iki sene kullan."
"Peki.Teşekkür ederim."
Dedim ama inanmadım.Evet normal değilim tabii ki.Her ne kadar bunları rahat yazabiliyor olsam da ben de insanım ve bilinçaltımın hala bulanık olduğunu biliyorum.Ama bu kadar ağır olduğunu düşünmüyorum ve bununla başa çıkabileceğimi düşünüyorum.Ne zaman başa çıkamayacağımı anlarsam o zaman gerçekten ilaç kullanacağım.İlaçlara karşı değilim ama önce kendi çabalamamı görmek istiyorum.Başımız ağrıdığında nasıl ağrı kesici alıyorsak,ruhumuzu da tamir etmek için ilaç elbette alınabilir.Bu sabah kalktığımda diyeceğim ama kalkamadım.Bu zamana dek hiç yaşamadığım bir başdönmesi yaşadım.Sabaha karşı bir midem bulanmıştı ve uyanmıştım.Oğluma su vermek için mutfağa giderken bi yalpaladım ama çok ani kalktığıma bağladım bunu.Ama bugün akşam 9a dek yatakta kaldım.Ara ara uyudum ara ara uyandım.Arada bir öğle yemeği yedim.Başımdaki dönem hafif geçmeye yerini yanmaya bırakmıştı.Çok korkmuştum hemen aklıma etrafımda bunu yaşayanları getirdim.Bir arkadaşım bana boşanma döneminden sonra vertigo atakları yüzünden işinin aksadığını söylemişti ve Teacher'ın da arada vertigo atağı geçirdiğini biliyordum.En son Kahramanlar'dan biri bunu yaşamıştı,tahliller yaptırmıştı fakat bir şey yoktu.Sadece yorgunluk ve stresti ama 1 hafta bu başdönmesini çekmişti.Araba dahi kullanamıyordu.Ben de aslında uykusuzluktan ve yorgunluktan olduğunu biliyordum.Ayrıca astım hastasıydım ve geçen gün göğsümün sıkışması da buna bağlıydı çünkü doktordan eve döndüğümde geçmişti.Hava çok sıcak olunca ben de hamam etkisi yaptı sanırım.Ben öyle kaplıca ve hamamlara giremiyorum bunun yüzünden.Ve bildiğiniz üzere bu sıralar hava çok sıcak.Pervaneler işe yaramıyor.Yani ben bunlara bağlıyorum.Psikolojik açıdan kötü değilim.en azından ben öyle hissediyorum.Kötü olmanın nasıl bir duygu olduğunu önceden biliyorum.Kendine güvensiz,çirkin hisseden,güçsüz hisseden,yapayalnız,bu dünyada eriyip gideceğini ve kimsenin farkında bile olmayacağını,kötüleri iyi yaşayacağını ama iyilerin sürüneceğini düşünen bir ben vardı önceden.Şu an öyle değilim.Ama depresyonun çeşitleri ve boyutları var bunu da biliyorum.Doktor bana blogdan uzak durmamı,yazılarımın bana herşeyi hatırlattığını,tekrar yaşattığını söylese de be sonuna dek yazmak anlatmak istiyorum.Rahatladığımı hissediyorum.Bunu başka insanlarla paylaşmak,ileride Kemal'in de bunu okuyacağını bilmem beni rahatlatıyor.Demiştim ya o kadar siliyorum ki bazı şeyleri hatırlamıyorum bile.Bunları yazmazsam herşeyi unutacağım.İyi ya da kötü hatırlamayacağım.O yüzden yazmalıyım.ama zorla değil seve seve yazıyorum.Gece olsun diye bekliyorum yazmak,paylaşmak,içimdekileri akıtmak için...Ve yazacaklarım bitecekmiş gibi gelmiyor.Her an her gün yeni bir şey oluyor hayatım da...
RESİM ALINTIDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder