"Zeynep hanım,liseyi nerede okudunuz?"
Hayda ne lisesi be ben üniversite mezunuyum.
"Mecidiyeköy Lisesi,neden sordunuz?"
"Çıkaramadın dimi sesimden?"
Hamzaaaaa...Sen misin lannn...Şaka şaka,Yahu nereden çıkarayım ya?
"Haaayır?"
"Ben Deniz"
Şarkıcı olan mı?:))Ben de Barış Manço:))(Rahmetli)
"Aaa Denizciimmm nasılsın?"
ile başlayan diyaloğumuz sonunda onu iş yerine gidip sözleşme imzalamamla bitti.Beşiktaş'ta ablası ile birlikte çok güzel bir dil okulu açmış,işletiyorlardı.Abla-kardeş çok başarılılardı.Şu an ne kadar görüşmesek te eminim aynı başarıyı devam ettiriyorlardı.En azından umuyorum.Ama hala kolejlerde çalışamıyor neresi olursa olsun az maaş teklifi yapılıyordu.Ben de öğretmenlik sertifikası almaya karar verdim ve sınavlara girdim.Tam karşımdaki Yıldız Teknik Üniversitesi veriyordu bu formasyonu.Sadece 200 kişi alacaklardı ve ben de o kişiler arasına girmeyi başarmıştım.Başarmıştım ama öyle bir şey söylediler ki bu kadar zaman ve emek boşa gidebiliridi.Kayıt günü o gündü ve ben eğer o zamanlar 3000TL yi getirmezsem yerime yedeğimin gireceğini söylediler.Nasıl ağlıyorum ama,aemi arıyorum."Anne bittim ben,nerden bulacağım onu ben?İŞten de isteyemem.Dün 1 bugün 2 derler.Ne yapacağım ben?"derken yardımıma annemin kuzeni koştu.Annemin kuzeni ama benim gerçek dayım olsa bu kadar sevmem.Küçüklüğümden beri hep bize gelsin diye yolunu gözlerdim.Hatta küçük teyzemle birlikte gelsinler derdim.Çünkü yanyana geldiler mi bir gırgır bir şamata.Gülmekten altımza yapardık.Çok eğlenceliydi.Hemen geldi sağolsun ve trinkkk ödedi.Ben de bunu borç olarak almıştım tabi.yarısını ödeyebildim ve diğer yarısını benden istemedi,"mezuniyet hediyem olsun sana,sen benim yeğenimsin canım benim lafı mı olur"dedi.Bizim aile bireylerinin gönülleri çok zengin gerçekten ve eğer fırsatları olur da imkanlar el verirse siz söylemeden imdadınıza koşarlar.Hatta bazen ellerinde avuçlarında yokken dahi.Seviyorum annemin tarafını.Ben öğlen ağlarken,üniveristeden ağzım kulaklarımda çıkmıştım.ve sağolsun arkadaşım da ders saatlerimi üniversiteye göre ayarlamıştı.Ucu ucunaydı ama iş yerim ve okulum karşılıklıydı.Sabah 09.00-17.00 arası çalışacak,17.00-21.30 arası derslere gidecektim.Nasıl mutluydum anlatamam.1sene boyunca da bu böyle devam etti ama tabii farkttiyseniz işim 17.00de bitiyor ve formasyon dersi de 17.00de başlıyordu.Ve 1 dakika bile geç kalınsa o dersin öğretmeni derse almıyordu.Ancak ara verilince.Bir kaç kez geç kalıp giremedim ve bunun böyle olmayacağına karar verdim.Öğretmenle konuştum ve bir dilekçe verdim.Çalıştığım için geç geldiğimi ama öğretmenimizin prensiplerini bozmamamak adına dese girmedğimi belirttim.Adam da tamam Zeynepcim sorun değil dedi.Ben o rahatlıkta işimden rahat rahat çıkıyor saat 19.00daki derse katılıyordum.Vize ve finallere girebileceğimi zannederek.Vize zamanı geldiğinde beni sınava almadı."Sen dersime katılmıyorsun,giremezsin de " "Ama ..ben size demiştim,anlatmıştım,dilekçe..."" Sınav başladı.O zaman bir dilekçe daha yaz,derdini anlat."Yine yazdım anlattım ama olmadı beni finale de almadı.Dedim ki
"Bakın hayatımla oynuyorsunuz ben bu formasyonun parasını çok zor buldum ve benim hemen alıp çalışmam lazım.Beni bütünlemeye alın."
"Derslere gelmedin ki,zaten geçemezsin."
"deneyeylim hocam."
Bütünleme günü geldi ama ben tüm hafta onun dersine çalışmıştım.Çıkmış sorulara bakmıltım ve bütünlemede tüm soruları ağzına dek doldurmuştum.Adam gelip gelip kağıdıma bakıp,şaşırıyordu.Kağıdımı verirken şöyle bir kağıda baktı,
"Hocam geçer miyim sizce "dedim
Kafasıyla beni onayladı "Aferin,derse gelmedin ama etkilendim."
"Hocam mecburiyetten gelemedim ama sizin dersini önemsemedğimi düşündünüz.Ben izin dersinize çok çalıştım.Anlayışınız için de tekrar teşekkür ederim"dedim ve çıktım.Sonuçlar açıklanmıştı ve ben tam puan alarak formasyon belgemi almaya hak kazanmıştım.
Hayattaki zorluklarım başlamıştı ve ben ilkini böyle atlatmıştım.Meğer sonradan her sorun keşke böyle olsaydı diye dua edecekmişim,nereden bileyim?
RESİM ALINTIDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder