Ne kadar basit ama ne kadar doğru bir söz.Arkadaşlar önemlidir bir insanın hayatında.Aslında hayatı bir açıdan yönlendiren de onlardır.Der ya annelerimiz,"Amnn onla arkadaşlık etme bak seni kötü etkiliyor...Sakın onla konuşayım deme habire seni üzüyor...Seni derslerinden alıkoyuyor sen de hiç hayır demiyorsun be evladım..."Doğru.Biz hep deriz ki "Ben çocuk muyum ya,beni kullanamaz."Öyle bir kullanır ki.İşte tam da bunu düşündüğün için kullanırlar.Bir bakmışssın zararlı çıkan sensin.Senin onun için düşündüğün duyguların içine etmiş bir de sifonu çekmiş.Benim de o kadar çok arkadaşım oldu ki....Hepsine de çok değer verdim.Taa küçüklüğümden beri...Oyuncaklarımı paylaştım,hep onların istediği oyunları oynamaya çalıştım.Kendi istediğim oyunlardan sıkılınca ortak sevdiğimiz oyunları bulmaya çalıştım,okul hayatım boyunca hep notlarımı paylaştım,anlayabildiğim dersin konularını anlatmaya çalıştım,resim dersinde malzemesi olmayan arkadaşımla malzemelerimi bölüştüm...Çok değer verdim hala da öyleler benim için ama çoğundan da kazık yedim.Yediğimi bildiğim halde yiyeceğimi bildiğim halde devam ettim arkadaşlığıma.Terbiyesizlik yapmadım.Ya da onları terslemedim.Yavaş yavaş kestim ilişkimi.Bahanelerle yanlarına gitmedim.Ama sildim hayatımdan.Bende de öyle inat bir huy var.Burcumdan kaynaklı heralde.Arkadaşlarımı sever,kollar,destek olurum ama eğer soğumuşsam bir daha hayatta dönüş yapmam.Sildim mi fena silerim.Yani bunu "hani bak nasıl karakterli bir insanım " demek için demiyorum.Öyle bir silerim ki gerçekten iyi ya da kötü anılamızı dahi hatırlamam.Beyin de o programı kaldır seçeneğim var sanırım.Kaldırıp çöpe atıyorum,yenileri için hafızada yer açıyorum.O'nun için de öyle.Bunları unutmadan yazmam lazımdı çünkü onunla gezdiğimiz,yaptığımız iyi şeyleri ya da iyi anıları hatırlamakta çok zorlanıyorum.Öyle bir silmişim ki çöp kutusundan şimdilik geri getirip sonra sonsuza dek silmem gerekiyor.Çünkü yaşadıklarımı,iyi ya da kötü,unutmadan yazmam oğluma aktarmam lazımdı.Ayrıca arkadaşlar konusunda biraz da bilgi vermek istedim oğluma.Nasihatler hiçbir zaman dinlenmez.Yaşamadan öğrenilmez.En azından yaşanmış bir kaç olay üzerinden daha dikkatli olabilmesini umut ediyorum.Yaşanmışlıkların arasında,bu olaylara dahil olan çok arkadaşım var.Mesela D. ve eşi.O kadar severdim ki,D ile üniversiteden arkadaştık.Herşeyini biliyorum.Kimlerle çıktığını,nasıl çabuk gaza gelebildiğini...Özünde iyi bir insan olsa da insanlardan çok çabuk etkilenirdi.Ben 2*2=5 diyeyim bana inanır siz 2*2=7 diyin size inanır.Yani kendine çekmesi kolay bir karakter.Yıllardır sürdürdüğü bir ilişkisi vardı ve eşiyle de ben Bursa'ya gelin geldiğimde tanışmıtım.Nasıl tatlı nasıl iyi bir kızdı.Çıtı pıtı çok hoş ve çok alımlı.Konuşması,hal ve hareketleri çok canlıydı.Çok severim enerjisi yüksek insanları.Yakın bir zamanda sık sık görüşmeye ve birbirimize gidip gelmeye başladık.Beraber güldük beraber ağladık.Eşlerle birlikte sohbetler,muhabbetler ettik.Tatile gittik.Gezdik,tozduk.Hatta hamileliğimde uzakta oturmama rağmen her hafta uğramaya çalışırlardı.Bu olaylar olduğunda söylediğim ilk kişilerdendir kendisi.Daha sık evime gelip gitmeye başlamıştı.Ne güzel dedim bana destek.İyi ki varlar.D. eşimle kouşuyor "aklını başına al "diye .Çok sinirliler ona.Nasıl olur da yapar diye.Hatta bana bir gün demişti ki " Görsem bir yer de boğacağım onu,nasıl yapar bunu?" diye.Ama ben ne zaman ki eşimin ona olan ilgisini farkettim ve evi terkettiğinde kendisine;
"CAnım bişey diyeceğim sana,bak çok güzelsin,bakımlısın çıtı pıtısın.Şimdi söyleyeceğimi yanlış anlama.Zaten senden şüphelenseydim senle konuşmazdım ve uyarmazdım.Benim eşim sapık sende değil sorun ama onun sende gözü vardı.Çok kez kavga ettik bu yüzden.Şİmdi ayrıyız sen de evde teksin.Eşin sürekli işe gidip geliyor.Bu içer içer gelir kapına dayanır.Ona hayatta üzülmem de sana bir şey yaparsa çok üzülürüm.Kapını,bacanı sıkı sıkı kapa."
Çok şaşırdı.Şok oldu.Eveledi,geveledi.Dedim ki ben de olsam ben de şaşırırım.en yakın arkadaşımın eşi benden hoşlanıyor.Ayy ne kötü diye.
"Yaa,öyle mi.Heee...ya bir de yanında denize girdim.Ayy Zeynep tamam ama lütfen eşim bilmesin valla öldürür onu."
"Saçmalama söyler miyim ya,bir de sizin yuvanız bozulmasın.Onu öldrür hapse girer istemem yani."
BUnu söyledikten sonra ertesi hafta artık Mudanya'dan annemin taşınacağımı bir tek ona söylemiştim fakat o her zaman gelen kız hiç aramaz sormaz ya da gelmez oldu.Ben de aramadım.Belki de benden sıkılmışlardı.Ne zaman arasalar,ağlayan ya da dert yanan bir Zeynep.Olabilir dedim.İnsanların da dertleri var ve beni aradıklarında sürekli serzenişte bulunan bir tip görüyorlar.Bekledim aramasını.Hatta sosyal medyadan genele mesaj ayazıyordum ama eğer okuduysa mesajın ona olduğunu çok rahat anlayabilirdi.Ve beni o günden sonra hiç aramadı.Ben de arayıp" Noldu,neden aramıyorsun?" demdim ki onu bir de açıklama yapmak zorunda bırakmayayım.Görüşmek isteyene kapım ardına dek açık.Görüşmek istemeyene hiçbir şekilde ısrar etmem.Sonraları başkalarından hep duyduğum bir haber vardı.Kimsenin günahını almak istemem ama ben de evliliğimde şüphelenirdim.Eşimden beklerdim ama ondan asla!Birlikte olduklarını duydum.Ne kadar doğru bilemem?Gözümle görmedim.Sadece bu fikrimi kimseyle paylaşmadan önce çok kişiden duydum.Şaşırdım mı?Hayır!Ben bundan sonra olan hiçbir şeye şaşırmıyorum.Bildiğin şaşırma mimiğini unuttum he!:)))Nasıldı o?Gülmekle böyle ağlamak arası mıydı?Ağzını hafif yamultuyor muydun ne?:))) Şaşırmadım ama yediğim en sağlam kazık olmalı bu:)CAnımı ne yaktı biliyor musunuz?Benim o anki çaresizliğimden faydalanıp hissettiğim herşeyi onunla paylaşıp kullanmaları...Evime rahatça girip çıkıp annemle,oğlumla çok yakımış gibi ilgilenmeleri...Ama bu duyduğum veya yediğim son kazık değildi...
RESİM ALINTIDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder