4 Temmuz 2017 Salı

Okul Mu?

Veee oğlum bugün okuluna başladı...

Sabah saat 10.00'da okula götürmek üzere bir gün öncesinden tüm yeni alınan eşyaları yıkandı,ütülendi.Herşeyi Şimşek McQueen'li çantasına konuldu.Özene bezene aldığım nevresim takımı,bezleri,şortları,t-shirtleri,ıslak mednili,suluğu,emziği,orada giyeceği ayakkabısı,çoraplları,mendilleri,yastığı,pikesi,yatak alezi...
Geç uyusa da sabah saat 09.00'da onu güçbela uyandırdım.
-Anneemmm...Benim oğlum okula mı gidecekmiş?
Gözler kapalı ama gülüyor.ELinde ayısı yüzüne kapatıp hala yatıyor,yani bırak beni de uyuyayım anne...
-Haydi okulaaaa...Oyyy kuzum benim...Minnak öğrenci mi olacak...
Anneannesi gelir...
Haydi oğlummm,kalk...Aaaa kimler varmış burada...der ve mıncıklanınca Kemal uyanır ve söylediği tek şey...-Okull muuu?
-Oğlum okula gitmeden sevmeyen tek kişi sensin heralde...Bana çekmediği kesin.Ben okulu severdim.
-Acaba kime çekti?:))))))

Kahvaltısını evde yaptı ve giyindik,çantamızı aldık ve okula gittik.Annemle planımız onun yanında 1-2 saat durmaktı.Sonuçta ilk defa kalabalık ve bilmediği bir ortama girecek ve bizi arayacaktı.Uyku sırasında burnundan bir -Hüt kelimesi çıkar ve -Meme der.Yani bana süt ver ve emziğimi de elime ver demek bu.Anlamazlar sonuçta ve yanında olmak gerekir diye düşündük.

Anaokuluna vardık.Nasıl güzel karşıladılar.Hava zaten güzel,bahçeli bir villa...Bahçede kafeste tavşanlar var.Bizim ki hemen koştu yanlarına.Diğer çocuklar da bahçeye geldiler öğretmenleri ile birlikte.Hemen kaynaştı bizim ki...Ve Okul ortaklarından Minaz Hanım bize-Tamam o zama,siz eşyalarını bırakıp gidebilirsniz,dedi.
-Ne,nasıl yaniii?
-Evet...
Annem:-Ya bir şey olursa,yakınında olalım.
-Siz öyle düşünürseniz olıur.
-Hiç bir şey olmayacak.Rahat olun.Bir şey olursa biz sizi ararız.
-Hadi anne gidelim bari.Görmesin bizi.
-Peki.
Gittik ama içimiz buruk.
-Gel anne bari çay,kahve içelim.
-aman yakınlarda olalım ne olur ne olmaz.
-Tamam ben zaten hemen giderim.
Evet ilk defa Kemalsiz anne-kız bir çay,kahve içtik ama aklımız sürekli ondaydı.Daha sonra ikimizin de halletmesi gereken ayrı ayrı işlerimiz vardı bu yüzden biraz oturup kalktık.Ben tabii işlerimi erken bitirdim ve eve doğru yürüdüm.Ama aklım,gönlüm hep Kemal'de.Acaba ne yapıyor?Acaba ağladı mı?Düştü mü?Anne diye kendini yerden yere attı mı?Açıp sorsam mı ama daha 1 saat oldu.Bir şey olsa ararlardı diye aklımda deli sorular...eve gidemedim.Bizim orada hemen çok samimi çok içten çok tatlı bir kuruyemişçi esnafımız var.Biraz orada laklak edelim aklın dağılsın,zaman geçsin dedim.Sağolsun muhabbet ettik,güldük,eğlendik...

AMa zaman sadece 1 saat geçmişti.Artık aramalıydım...
-Merhaba Minaz Hanım,Kmela ne yapıyor?
-Hiç bir sorun yok.Oynuyor.Yemeğini de yedi.Yanımda hatta şimdi.
-Ağladı mı hiç?
-Hayır,çok üzgünüm adınıza,sizi hiç aramadı.
-Gerçekten mi?
-Evet.
-Çok iyi.

İyi mi,ulan eşşolusu...Seni 9 ay karnında taşıyıp o kadar gaddarlığainsanlık dışı muameleye göğüs gerip seni 2,5 yaşına:) getiren benim,sana ben işteyken bakan anneannen...Hiç mi aklına gelmedik diye düşünmeliydim ama dedim ki ohhhh...Demekki mutlu...

2 saat sonra tekrar aradım.
-Merhaba Minaz Hanım,valla bir daha aramayacağım.Nasıl?
-Gayet iyi merak etmeyin.Oyun oynuyor.
-Kaçta alalım bugün?
-17.00'de .
-Peki.

O saat hiç gelmez...Bekle allah bekle...Allahtan arkadaşım ve eşi aradılar.Tatilden döndükleri gibi benimle buluştular sağolsunlar.Biraz oturduk çay kahve içtik.Sabahtan beri midem çay içmekten asfalt gibi oldu zaten ama olsun...

Sonra saat 16.45...Yola çıktık,zaten yakındı.Sağolsun beraber gittik Kemal'i almaya...Duyacağım şeyleri biliyordum.
Ama bir gittim ki...

Valla annesi nasıl güzel anlaştı.Hiç anne ya da anneanne demedi.Size ve annenize çok teşekkür ediyoruz,sizlere bağımlı bir çocuk yetiştirmediğiniz için.En çok zorlandığımız konu bu.Normalde çocuklar 1 haftada zar zor alışırlar.Ama Kemal çok güzel yemek yedi,arkadaşlarıyla birlikte hemen uyudu,oyun oynadı ve hiç bağırmadı...(Laaannnnnn...Garezin bana mı?Evet!!!:))))

-Gerçekten mi ya?Bakın ben üzülmeyeyim diye diyorsanız...
-Hayır gerçekten.Niye saklayalım.Zaten öyle bir şey olsa hemen arayıp söylüyoruz,biraz zamana ihtiyacı var diye.
-Anladım ne güzel.
-Hazırlatayım mı Kemal'i...
-Lütfen...

Necibe Hanım ile de konuştuk.Çok uyuölu olduğunu söyledi...
Aman maaşallah...
Aşağıya indim Kemal hazırdı.Beni gördüüü...
-aaaa,anneeemmmmm... diye bi sarıldı.Bana döndü sınıfını gösterdi.Koluna çizilen yıldızı gösterdi.  
-Bak ıııdıızzz...
-evet annecim...

-Bizim oğlumuz çok asil,karakterli,güzel bakışlı....Değil mi Kemal Bey?
-Evet burada hep bu sıfatlarla hitap ediliyor ki kişilik gelişimi düzgün olsun.Kuzum yok.Biz sürüye kuzu yetiştirmiyoruz diyor Minaz Hanım.Her ne kadar anneler babalar masumane yaklaşsa da kuzum kelimesine bu bilinçaltında kuzu olmakla bağdaşıyor.Olmaz.Yeterince koyunumuz kuzumuz var.Aşkııımm...Hayır o sizin aşkınız değil,olamaz da.Bu da kişileri yanlış kategorilere koymasına neden oluyor.O Kemal Bey...Paşam da değil.en yüksek mertebe Sultan...Sultanımmm...Bu sözlere alışacağız ama o benim için hep Birtanem,Anneemmmm,Bebeğim...Minaz Hanım duysa kızabilir...

Oradan çıktık ve oğlumu yemeğe götürdüm.Hiç sesini çıkartmadı,tabii yine hareketliydi fakat belli ki yorulmuştu.Eve geldik,banyo yaptı,1 saat durdu durmadı ve sütünü alarak yattı.Anneannesiyle birlikte yattı.Fakat bu sefer çok ağladı.Calpol verdik ki muhtemelen bir yeri ağrıyor ve söyleyemiyor dedik.15 dk. sonra uyudu.

1 saat sonra çığlıklarla uyanıp ağlamaya başladı.Ama bu süt istiyorum ya da emziğim düştü ya da çok sıcak anne ağlaması değildi.Bana kırılmış belli ki.Onu bırakıp gittim zannetmiş.Yanına gittim,sarıldım,onu çok sevdiğimi,onu ne olursa olsun hiç bırakmayacağımı,okulun onun gelişimi için çok iyi bir yer olduğunu,hepimizin bir zamanlar okula gittiğini hatta benim işimin okulda olduğunu,hergün okula gittiğimi,onun da alışacağını,sabah okula gidip akşam yine geleceğini ve birlikte güzel zaman geçireceğimizi anlattım durdum.Allahın sıcağında kucak kucağa,ten tene,yüzyüze yattık.O beni öptü ben onu.Ben onun sırtını kaşıdım,o kolunu boynuma attı.Bacağını belime attı.Annemmmm,aşkıımmm dedi.Ama hıçkıra hıçkıra ağladı,iç çeke çeke,birbirimizi koklaya koklaya uyudu...

Anne olmak zor iş...Okulun onun için en iyi yerlerden biri olduğunu bilmesem bu ağlamaya bir daha onu göndermem.Ama herşey onun için.Eminim alışacak,alışacağım...

Allah hiçbir aneyi evladından,hiçbir çocuğu da annesinden ayırmasın.Hep sağlıklı ve mutlu günler yaşasınlar çocuklarımız.Annelerin tüm isteği bu değil midir?Sağlık ve mutluluk...

Umarım hasta olan çocuklar ve anneleri iyileşir ve birbirlerine hayat boyu hep destek olurlar,umarım ayrı olan anne ve evlatları birbirine kavuşur,umarım zorluklar içinde çocuklarını yetiştirmeye çalışan anneler emeklerinin karşılığını çocuklarının sağlık ve mutluluğunu görerek alırlar...

Umarım hiçbir anne için Keşke'ler olmaz...Keşke yanımda olsaydı demez...Keşke bedelli askerlik yapsaydın,keşke daha güvenli bir yerde öğretmen olsaydın,keşke ekmek almaya ben gitseydim,keşke senin yerine ben... demez.

Allah'ın hiçbir anneye evladının acısını gösterme,hiçbir anneyi de evladını hayata hazırlamadan alma...

Ağladım,ağlıcam...Bu ne be...Bi kreşe gönderdim he...Üniversiteye nasıl göndericem ben ya...Ühüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü.....



1 yorum:

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

Vayyy artık bambam demeyeceğiz Kemal bey olmuş oyy kurban olurum aferin ona. Adının izin de parlasın inş.