Okul başladı filan derken yazamadım yahu...
Özledim yazı yazmayı.İnanın sürekli aklımda ama eve geç geliyorum ve Kemal ile ilgileniyorum.Sonra da halim kalmıyor yazı yazmaya.Ama hergün aklımda.Ve çok ilginç yazmadığım için de vicdan azabı duyuyorum ya...Nasıl alıştıysam...
Geçen gün İstanbul'daydım.Gezmeye filan değil,mecburi.Hayır akraba ziyareti de değil.Tahmin bile edemezsiniz.Kendi müdür yardımcım bile " Bu kadarı da pes yani..." dedi.Tüm arkadaşlarım telaşlandı.Herkes benden bi haber bekledi.
Bakın neler oldu?
Yine normal bir seminer günüydü ve biz toplantı yaptıktan sonra okulun Tören Komisyon grubu toplanacaktı.Bu grubun içinde ben de vardım.Müdür yardımcımız henüz MEB'den gelmemişti.Atamalar için gitmişti ve biz de çay,kahve içerek onu bekliyorduk.Nihayet geldi ve kısa bir süre toplandık.Bana dedi ki,
"Zeynep herkesin ataması oldu ama sen ve birkaç öğretmeni atayamıyorum."
"Aaa neden?"
"Öğretmen olarak gözükmüyorsun?"
"Nasıl yani?"
"Şöyle;senin formasyonunda 31 kredilik ders var.Ama ohal'e göre en az 33 kredi olmalıymış.Bu yeni birşeymiş.Bana ders dökümünü getirmen gerek(transkript).Bakıcaz.Sen onu getirince MEB'e göndereceğiz ve olmazsa sana 2 kredilik ders aldıracağız."
"Bu ne be?Şaka mı?E ben 10 yıldır öğretmen olarak atanıyorum da bu şimdi mi oldu?"
"Valla herşey değişmiş durumda.Mesela beden eğitimi öğretmenimiz 2 yıllık yüksekokul bitirdi ve formasyonu yok ama onu hemen öğretmen olarak atadılar.Hani bulaşmamış böyle formasyon işine.Kendini riske atmamış diye sanırım."
"Arkadaş formasyonum var ben öğretmen değilim,ama formasyonu olmayanlar öğretmen.Yanlış anlamayın hocam ama saçma yani."
Herkesin ağzı bir karış açık kaldı tabii...
"Sadece senin değil.Ölçme değerlendirme hocamız da öyle,rehberlik hocamız da."
Ölçme değerlendirme dediğimiz hocamız da ,adam psikoloji ve sosyoloji bitirmiş ekstra ingilizce,muhasebe ve ölçme değerlendirme sertifikaları almış ve öğretmen olarak emekli olmuş bu devletten.40 yıllık öğretmen.Ama adama diyorlar ki "264 saat ders açığınız var".Rehberlikçimiz " 178 saat".Bu nedir ya?
Tabii elim ayağım boşaldı.İşim elimden mi gidiyordu?Müdür yardımcımız dedi ki "Zeynep valla kafanda tuz mu çeviriyorsun,kurşun mu döktürüyorsun artık ne yaparsan yap ama pişmiş tavuğun başına gelmez senin başına gelenler."dedi.
Yıldız Teknik'ten almıştım formasyonumu.Arıyorum arıyorum açmıyorlar.Aslında basit bir işlemdi o yüzden kuzenimi aradım ve benim için alıp alamayacağını sordum.Sağolsun hemen "Tamam Zeynep Ablacım alırım" dedi ama öğleden sonra gidebileceğini söyledi.Yapılacak bir şey yoktu.
Sonra Kahraman'ımı aradım ve olayı anlattım.Bana,
"Zeynep bak araya bayram giriyor.Bence kendin git hallet.Kuzenine vermeyebilirler,illa senin gitmen gerekebilir.İzin de alamazsın.Okullar başlıyor.Bence sen git."
Doğruydu ve hemen eve gittim.Hazırlandım ve anneme durumu anlattıktan sonra sırt çantamı aldım ve terminale doğru yola koyuldum.Arabayı orada bir AVM'ye bıraktım.
Ve gittim,otobüs şirketlerini araştırdım.Nedir ne değildir?Nasıl bir fiyat var artık?Yeni köprüden mi geçiş?O kadar olmuş ki gitmeyeli otobüsle bir yere.Neyse her zaman gittiğim otobüs şirketinin otobüsü 5 saat sonraydı,bekleyemeyeceğim için başka güvenilir bir şirketle gitmeye karar verdim.38tl ödedim ve Kavacık'a da servisi olup olmadığını sordum.Varmış.Tuvalete gidip,çıkışta kestane şekeri alarak otobüse bindim.Şanslıyım ki 15 dk sonra kalktı.Yanıma anneannem yaşında bir teyze oturdu.Ben de telefonda teyzemi aradım yola çıktığımı söylemek için.Daha sonra birimizden anneannem duymuş olmalı ki beni aradı.
"anneannecim şimdi otobüs kalktı çok fazla konuşamıyorum.Ama durum ğek iyi değil.Mecburen geliyorum İstanbul'a.Bu darbecilerden dolayı benim eğitim aldığım yerde sıkıntı çıktı."
"Hee...Aaa.Yoksa şu ...cular ile ilgili mi?"
"He evet işte darbeciler."
"Ayyy...tamam tamam hadi gel de konuşuruz."
Telefonu kapattım ve yanımdaki teyze benim konuşmalarımdan çıkarttığı kadarıyla sıkıntıda olduğumu düşünmüş,
"Kızım bak ben sana bi dua öğreticem.Çoğu kişi okumaz,yapmaz bunu ama yap herşey düzelir.Ben de şimdi okuyacağım seni."
"Çok teşekkür ederim teyzecim."
Bu arada da yeni köprüye varmak üzereydik.Kendi kendime dedim ki"Adam benim diplomamı saymıyor fakat güzel köprü yapmış.Daha doğrusu yapıyoruz.Parasını biz ödüyoruz.İyi ödüyoruz ama..."Ben video foto çekerken bi baktım yanımdaki teyze kafasını cama koymuş,ağzı da açık.Dedim o kadar mı şanssızım ya,yapma teyze ölme lütfen,benim yanımda değil en azından.Lan kadın beni okudu,öldüü.Offf...Şimdi yaklaşıcam,dokunucam ölmüşse eğer ben yaptım zannedecekler.Bir de otobüs duracak,telaş,ağlamalar filan.Ulan Zeynep,maaşallah dediğin 3 gün yaşamıyor he...dedim.Teyze uyandı ve okumaya devam etti.Bir ohhh çektim.Dedim yeter okuma okuma.Ölecen bak haberin yok.
"Okudum kızım seni,bak şu duayı söyle...."
"Tamam teyzecim çok teşekkürler,ağzına sağlık."
Derken ben de hafiften uyuyakaldım ve geldiğimizi anlayınca da uyandım ve Dudullu'da indim.Teyze de indi.Kavacık otobüsü tam 1 saat sonra kalkacakmış ve ben de içeride beklemeye karar verdim.Bir baktım benim teyze de orada,muavinlerle konuşuyor.Belli ki bir sıkıntı olmuş.Gittim yanına,
"Hayırdır teyzecim?Bir sorun mu var?"
"Ah kızım ya yanlış valizi almışım.Şimdi torunum da gelecek.Nerede valiz acaba?"
"Esenler'e gitti teyzeciimmm"dedi bir muavin.
Diyecektim ki yahu benim yanıma oturdun ölmediğine dua et,valizin kaybolmuş çok mu?:)))
"Gel teyzecim,hava soğuk biraz.İçeride bekleyelim.Nasılsa yapılacak bir şey yok,beklemekten başka."
"Tamam kızım."dedi ve geçtik içeri.Bana dua kitabından birkaç dua gösterdi ve resimlerini çekmemi istedi.Torunu geldi ve onu aldı gitti.Ama telefonlarımızı aldık birbirimizin ve ara beni mutlaka ben senin için dua etmeye devam edeceğim dedi.
Neyse Kavacık otobüsü geldi ve bindim.Kısa süre sonra indim.Taksiyle teyzemlerin oturduğu yere gittim.teyzem bana tost ve çay hazırlamış.Canım teyzem ya...Onu yerken teyzem,eniştem ve ben sohbet ettik ve ertesi günü planladık.
Ben hemen halledeceğimi düşünüyordum ama kendim bile söylediğime inanmıyordum.Biliyordum yine başıma gelecekleri ama yine de hayaller hayaller...
RESİM ALINTIDIR.
2 yorum:
Hadi yaaa bu da nereden çıkmış o zaman bir çok öğretmen aynı durum da Ayşe'mede (gelinkızım) sorayım bakalım.
Off ülkemizin saçma sapan bürokrasisi:((
Üzüldüm ne karmaşa bir durum
Yorum Gönder