3 Eylül 2016 Cumartesi

Ne Keyifli Bir Şey Seninle Uyanmak...

baby boy and mother clipart ile ilgili görsel sonucu

Çocukluk ne kadar önemli bir dönem.Kreş seçimi bile zor ki okulu düşünemiyorum.Bırakın kreşi bir şey yedirirken bile kılı 40 yarıyoruz.Nerde üretilmiş?organik mi?Taze mi?Alerji yapmasın aman...Giydirirken saf pamuk olsun,kaliteli olsun.Kaliteli derken pahalı değil.Pazarda da çok güzel ürünler var.Ensesini yemesin etiketi diye keseriz.Bir de yalarında olur.hem de birkaç sayfa.Bildiğin masal kitabı gibi kitapçık var orada.Onu da kesersin.gece uyurken de kaç kez kalkar bakarsın.Üstünü açmasın,yüzüstü yatmasın,boğulmasın.Terlemesin,altına yaptı mı acaba?Islak ıslak durmasın...

Amannn be ne zor dimi?Evet ama çok keyifli.Harika bir şey.Evet bir bebeği büyütmek hiç kolay değil ama çok güzel bir şey.İnsan o olunca hayatında,kendi kendine soruyor:"Ben ondan önce ne yapıyordum acaba?" diye.Uyusun diye gözünün içine bakıp uyuyunca da özler anneler...

Dışarı çıkınca 1 dakika bile yanından ayrılamıyorsun.1 kez bile oturamıyorsun.Çok yoruluyorsun ama sırf o eğlensin ,enerjisini atsın diye kendni feda ediyorsun.Akşam tabii pestilin çıkıyor ama olsun.Çocuğun keyifli ya gerisi boş.

Bazen sabahları onunla beraber taze ekmek ya da taze yumurta almaya gidiyoruz.Hem de ayakları açılıyor.Sabah güneşini alıyor.İki dakikalık yol aslında baktığınızda.Ama o iki dakikalık yerde bile 10 tane seven çıkıyor.Yürüyemediğimiz bile oluyor.O da insanlara karşı sevecen ve sıcak davranıyor.Öyle kaçmıyor.Kim olursa olsun sever benim oğlum.Hayvanları bile çok seviyor.Öyle hayvan görünce kaçan bir çocuk değil.

Bugün bana biri "görmeyeli ne kadar büyümüş"dedi."Öyle mi?" dedim.Bir baktım ki gerçekten büyümüş.Ve ben her dakikasını her saniyesini dün gibi hatırlıyorum.Bir günlüğümüz var.her anını yazdığım.Ne zaman ne demiş,ne yemiş ne yapmış.

Mutluyum onunla bu süreçleri geçirdiğim için.Hastalığını birlikte geçiriyoruz,mutluluğunu birlikte yaşıyoruz,yeni kelimesine birlikte seviniyoruz,yeni hareketini birlikte alkışlıyoruz.O kadar güzel ki...

Ama bir de kaçıranlar var tabii ki.Hiçbir şeyine şahit olamayanlar.Ne yediğini bilmez,ne yapmak istediğini bilmez.Huysuzlansa ne yapmak istediğini bilemez,ya da arabaya nasıl bineceğini bilmez.1,5 yaşındaki çocuğa " Hadi bin arabaya" der.Komik...

Ya da çocuğunun sağlıkla yaşadığına,mutlu mesut bir ortamda büyüdüğüne sevinmez de tutar başka şeylerle uğraşır.Düşünmez ki hiç o uğraştığı kişi onun bir parçası olan çocuğunu tüm fedakarlığıyla büyütüyor.Bu sadece ben değilim.Bunu okuyanlar hala onu düşündüğümü ya da hala etkisi altında olduğumu düşünebiliri.Değilim.Ama bir an önce de kurtulmak istiyorum ki oğlumla daha güzel bir hayatım olsun.hee şimdi mutlu değil miyiz?Çoook...Sağlıklıyız,birlikteyiz,işimiz gücümüz var.Neyimiz yok?Egomuz.Egomuz olmadığı için rahatız.Başkalarıyla uğraşacak kadar vaktim yok açıkçası.

Ama etrafımda çoğu kişi tek başına büyütüyor çocuklarını.Ve hepsi de aynı durumda.Yorgunlar ama mutlular.Ne güze bir şey gece yatağına yattığında "ohh be bugün de sağlıkla bitirdik,hala beraberiz,iyiyiz.vicdanımız da rahat." demek.

Sabah onun sesiyle uyanmak,gıdıklamalarıyla güne başlamak.Harika bir şey...

Bunu yaşayamamak ta vardı,Allah korusun...

Allah kimseyi çocuğundan ayırmasın.Özellikle anneleri...

Çok sevin çocukları,çok sevin anneleri...

Onlar herşey...

Onlar melek...

RESİM ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: